M. Kerem Doksat | 6 Kasım 2018 Salı | 1777 |
Sevgili Mekâncılar,
Türkiye’de artık nedense zorlaşan bir şeyden söz etmek istiyorum.
Atatürkçü olmak.
Sayın Yılmaz Özdil mükemmel bir kitap yazmış. Bir solukta okudum, telefon edip kutladım.
***
Baba tarafından akrabam Can Ataklı da, Kadim Dostum Halit Kakınç da (Millî Komünizm kitabı), Sayın Banu Çiftçi, Sayın Orhan Pamukoğlu Paşa, eski rektörümüz Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, yakın çevrem ve ailemin tamamı Atatürkçü.
***
Düşünüyorum da, pek çok entellektüelin, zeki ve basiretli insanın terk ettiği bir ülkede yaşıyoruz.
***
Prof. Dr. Celâl Şengör Atatürk’ü ‘Dâhi Diktatör’ olarak ele alan bir kitap yazdı.
***
Profesör Dr. İlber Ortaylı da öyle. Prof Dr. Vamık Volkan da… Sunay Akın da hep Ulu Önder’i anlatır…
***
Hâlbuki, benim naçizane görüşüme göre Atatürk (1881-1938) aslında, yapıcı ve onarıcı bir dâhiydi. Nasip olursa önümüzdeki günlerde yeni bir eser de ben yazacağım.
***
Selanik’te çektiklerini sade ve anlaşılır bir lisanla yazıp kamuoyumuzun takdirine sunacağım.
***
Hangi yayın evi deyince durakladım tabii ama sanırım ben de Kırmızı Kedi’ye göndereceğim.
***
Profesör Brüne’nin iznini alarak tercüme ettiğim Evrimsel Psikiyatri kitabı bitti, son rötuşlarındayım. Geçen gün de Bilim ve Ütopya Dergisine “papağanların aslında kuş beyin olmadıklarını” kapsayan bir makale yolladım.
***
Bu ülke bizim ve hiçbir yere gitmiyoruz.
***
Ne mutlu Türk’üm diyene ve diyebilene…
Mehmet Kerem Doksat – Tarabya - 6 Kasım 2018 Salı