M. Kerem Doksat | 21 Haziran 2009 Pazar | 4668 |
Babamsız geçen bir Babalar Günü daha.
İster "ticarî bir Gâvur icadı" olsun, ister "tarihî" bir gün.
Ne fark eder.
Ona sarılıp "seni seviyorum" diyemediğim bir gün daha gene!
Akşam kardeşlerim, hemşirelerim gelecek ve şen şakrak muhabbet edeceğiz ama içim bir buruk.
E-posta kutuma bir mesaj düşüyor Metin M.'dan:
Lara Fabian,"Je t'aime" şarkısını söylemek için sahneye çıkıyor. Piyanist intro'yu çalıyor. Birden binlerce seyirci ondan önce şarkıyı söylemeye başlıyor. Hem de doğru tondan. Lara Fabian şoke oluyor, gözleri doluyor, piyanist de kısa bir duraksamadan sonra seyircilere eşlik etmeye başlıyor. Lara önce şarkıyı söyleyen seyircileri şaşkınlıkla dinlemeye başlıyor. Gözlerindeki pırıltı çok tabii ve samimi. Şarkıyı baştan sona seyirciler söylüyor aslında. Lara Fabian da titreyen sesiyle naif bir şekilde eşlik etmeye çalışıyor onlara. Sonunda da zâten gözyaşlarını tutamıyor. Her san'atçıya nasip olmayacak bir sahne. Bir şarkıcı için unutulmaz bir ân olmalı.
Bağlantıya tıklayın ve seyredin (olmazsa aynen yazıp Google'dan filân bulun):
*
Babam Benim,
Sen Fransızca'yı çok severdin, hem de 40'ından sonra öğrenip, Fransa'da konferans verecek kadar iyi öğrenmiştin. Bir tek le ve la'ları karıştırırdın, gülerdik hep beraber.
Cânan seni simâen hatırlayamıyor ama buralardan gittiğinde "büyükbaba nerede diye sorduğumuzda, "Cennet'te kitap okuyor deyip inci gibi gülümsemişti; onu hâlâ hatırlıyor baba. Neslim de seni sâdece fotoğraflarından tanıyor ama çok seviyor; şükürler olsun ki onun babası hayatta. Annem de hâtıralarınla dolu, seni özlüyor.
Bu şarkıyı sana yolluyorum, biliyorum ki orada Tanju'yla, Bobby'le ve daha niceleriyle keyifle seyredeceksiniz.
Je t'aime mon papa, Je t'aime.
Akşam da "hani benim Recebim'i" söyleriz.
Seni seviyorum baba, dönülmez akşamın ufku oralarda.
Mehmet Kerem Doksat - İstinye - 21 Haziran 2009 Pazar