M. Kerem Doksat | 6 Temmuz 2008 Pazar | 5228 |
Sigmund Freud'un önce talebesi, sonra "veliahdı", sonra da sıkı muhalifi olan büyük psikiyatr ve filozof Carl Gustav Jung, Heisenberg'in Belirsizlik İlkesi'nden de ilhamla, mânidar tesadüflerden (significant coincidences) bahseder.
Öyle hâdiseler, olaylar veya fenomenler vardır ki, hemzaman (senkron) olarak ortaya çıkmaları basit bir tesâdüften öte bir anlam taşır ona göre. Bâzı parapsikolojik fenomenlerin, sıra dışı rastlantıların esasında anlamları olduğu, birer mesaj taşıdıkları kanaâtindedir. Hâttâ Jungien terapide rûyalar, yaşananlar bu perspektifle yorumlanır. Freud'dan çok farklı olarak, psikiyatrik hastalıkların da, yaşananların da illâki bir determinizm sonucunda ortaya çıkmadığını (yâni illiyet: nedensellik gerekmediğini), bilakis bunların birer gâiyetinin (sonuçsallık: finalite) taşıdıklarını, hâttâ çok özel bâzı şeylerin ise arketipal simgeler taşıyarak ortaklaşa bilinçdışından "geldiğini iddia eder.
Hangi tesâdüfün banal, hangisinin mânidar, hangisinin ise arketipal yâni kozmik olduğunu şartlara, olayların zeminine, zamanına ve tarzına bakarak karar verebiliriz.
Gazeteci Yazar Fatih Altaylı geçenlerde öyle tesadüfler yakalayıp anlattı ki, donduk kaldık!
Özetleyeyim; şöyle diyor: Amiral Özden Örnek'in ilginç bağlantıları Darbe Günlükleri'nin yazarı Oramiral Özden Örnek'in oğullarının Çalık Grubu ile ilişkisi ne? Başbakan'ın oğlu Burak Erdoğan ile Örnek ve oğullarının yolları nerelerde kesişti?
Ergenekon soruşturması, hepimizin artık öğrendiği üzere Oramiral Özden Örnek'in Nokta dergisinde yayınlanan günlüklerindeki iddialar temel alınarak yürütülüyor. Özellikle işin "Generallerle ilgili kısmında Oramiral Özden Örnek'in günlüklerinin rolü büyük".
Soruşturma kapsamlı bir şekilde yürütülüp, ilgi alanı sürekli genişlerken, günlüklerin sâhibi Özden Örnek'in şimdiye kadar, en azından bilindiği kadarıyla savcılığa çağrılmamış ve günlüklerle ilgili ifâdesine başvurulmamış olması, aralarında benim de bulunduğum pek çok kişi tarafından "ilginç" bulundu.
Bu gibi olaylarda tesadüflere çok da inanmadığım için, küçük çaplı bir soruşturma yaptım. Ve Oramiral Özden Örnek'le ilgili çok ilginç bâzı bulgulara ulaştım.
Biliyorsunuz, Oramiral Özden Örnek'in kamuoyunca tanınan bir oğlu var: Yönetmen-yapımcı Tolga Örnek.
Tolga Örnek bir dönem çektiği film-belgesellerle halkın önüne çıkmıştı. Tolga Örnek'in çektiği en bilinen iki film-belgesel 2003 yılında gösterime giren Hititler ve 2005 yılında gösterime giren Gelibolu'ydu.
Oramiral Özden Örnek'in oğlu Tolga'nın çektiği Hititler filminin sponsorları arasında İMKB, Çalık Holding, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, THY, İstikbâl ve Nur İnşaat gibi kuruluşlar yer alıyordu. Amiral'in oğlu Tolga Örnek'in diğer filmi Gelibolu'nun sponsorları arasında dikkat çekenler ise şöyleydi: Çalık Holding ve İstikbâl.
Şimdi diyeceksiniz ki, "Ne var canım bunda. O filmlerin başka sponsorları da vardı".
Doğru.
Bu yüzden soruşturmamı biraz daha derinleştirdim.
Ve çok ilginç başka bir bulguya daha ulaştım.
Çalık Holding yâni kamu bankalarının parasıyla Sabah ve ATV'yi alıp iktidarın emrine tahsis eden grup, 2004 yılının Mayıs ayında Çalgaz Doğalgaz Dağıtım Pazarlama Taşımacılık Sanayi ve Ticaret A. Ş. adında bir şirket kurmuştu.
Şirketin ortakları Çalık Enerji, Ahmet Çalık, yine Çalık'a âit Altındağ Yatırım, Aksel Goldenberg, Ruben Goldenberg ve Aşer Goldenberg yer alıyordu.
Büyük bölümü ve yönetimi Çalık Grubuna âit Çalgaz A. Ş., 20 Haziran 2005'te adını değiştirdi ve Naturelgaz Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanını aldı.
Ve sıkı durun, şirketin yönetim kurulu üyeliğine Çalık Enerji'yi temsilen Oramiral Özden Örnek'in diğer oğlu, Burak Örnek getirildi. İlginç bir buluşma değil mi?
İlginçlik bu kadarla da sınırlı değil.
Aynı şirkette Başbakan'ın damadı Berat Albayrak 1. derece imza yetkisiyle danışmanlık yapıyor.
Nokta Dergisi'nin eline nasıl geçtiği hâlâ anlaşılamayan "Darbe günlüklerinin yazarı Oramiral Özden Örnek'in oğulları, iktidar tarafından medya sâhibi yapılan ve bu dönemde rafineri lisansı almayı başaran Çalık Grubu'nun şirketleriyle son derece içli dışlı.
Doğrusunu isterseniz ilginç bir "tesâdüf"!
Tabii başka tesâdüfler de var ama bence bunlar kadar önemli değil.
Meselâ Başbakan Erdoğan'ın oğlu Burak Erdoğan Kasımpaşa Deniz Hastânesi'nden "askerliğe elverişli değildir" raporu aldığı sırada Oramiral Özden Örnek bu Hastâne'nin bağlı olduğu Donanma Komutanı.
Ve yine Başbakan'ın oğlu Tolga Örnek'in Kalender Orduevi'nde yapılan düğününün davetlileri arasında (bu bilgi o dönem basına da yansımıştı).
Değerli okurlar, Türkiye'de çok garip şeyler oluyor.
Hem de çok garip!
*
Bu konu hakkında bir yorum yapmadan önce özellikle üç gün bekledim.
Umdum, diledim ki bunlar tekzip edilsin, "Fatih zırvalıyor" densin.
Ama olmadı. Sükut hâkim yönlerde.
Sterilitesini muhafaza ettiğini sandığımız, o yüzden de dört bir yandan saldırıldığını düşündüğümüz TSK da mı enfekte olmuş?
Dilerim ki bunlar banal tesadüflerdir; arketipal olmadıkları kesin de.
Ya mânidarsa ve bu "anlamlılık" bir amaca yönelik olarak kul işi şeklinde sürüp gidiyorsa.
Demek ki müstevlî tümör çoktaaan metastazını her yöne yapmış!
Zâten, "cemaât Kürt mes'elesini masaya yatırdı tam bu dönemde; yöneticisi malûm. Banal bir tesadüf mü, mânidar mı, ne dersiniz?
Çıkan mesajlar, iştirakçilerden belliydi zâten.
Bir kişi hâriç!
Ona olan sevgim ve saygım hasebiyle bu toplantı hakkında yorum yapmayacağım; zâten her şey kabak gibi ortada.
Kim mi?
Söylemem, söyleyemem.
Allah bizi koruyacaktır, inanıyorum.
Olmazsa, hep beraber Adıyaman'daki "menzile" gider, aklanıp paklanıp geliriz.
2008 senesinde TBMM'ye verilen alkolizm tedavisi teklifi rezaletini ayrıca ele alacağım.
Mehmet Kerem Doksat - İstinye - 07 Temmuz 2008 Pazartesi