M. Kerem Doksat | 25 Eylül 2012 Salı | 7860 |
Carlo Domeniconi (1947 doğumlu), klasik ve caz köşesinde duran bir bestekâr ve konser sanatçısıdır; İtalyan kökenli Carlo ile tanışmak, beraber gitar çalmak şansım olmuştu…
13 yaşındayken Carmen Lenzi Mozzani’den ile derslerini alır, 17 yaşındayken de Rossini Konservatuarı’ndan diplomasını cebine koymayı hak eder.
İstanbul’da üç sene kalıp, 1977'de konservatuardaki Klâsik Gitar Bölümü’nü kurar.
Uzun süredir Almanya’da yaşamaktadır; Kanada’dan Japonya’ya kadar bütün dünyâyı dolaşıp yılda 50 konser vermektedir. 27 yıl sonra, hâlâ akıcı Türkçe konuşmaktadır. Gitar için yazdığı solo eserlerin sayısı 300’ü, konçertolarınki ise 16’yı bulmuştur. “En önemli ilham kaynaklarımdan biri Anadolu’dur” der.
Teferruatı http://www.muziksoylesileri.net/cms/index.php?option=com_content&task=view&id=58&Itemid=44 adresinden kıraat edebilirsiniz.
Halk Müziğimizden çok hoşlanır ve pek çok eserinin yanı sıra, folklordan esinlenerek yazdığı Koyunbaba isimli bestesi bütün dünyâda tanınan ve konkurlarda icra edilen, teknik olarak da pek güç bir eserdir. İnce Mi (E) hâricinde gitardaki bütün tellerin akordu değiştirilir.
Aşağıda bir Japon yorumcudan, bir de kendisinden temâşâ eyleyin:
Carlo, derviş gibi bir adamdı. Az konuşur, çok çalardı.
Yaşlanıyor o da…
Bizleri Sevgili Raffi Arslanyan tanıştırmıştı…
Keşke zamanında beraber bir fotoğraf çektirmeyi akıl etseydim!
Rahmetli Esin ne de iyiydi.
Neyse, ben de gençtim bir zamanlar ve birkaç fotoğrafım da kalmış, paylaşayım dedim…
Çukurova Üniversitesi'nde bahçe partisinde çalarken
Adana tarihindeki ilk klâsik gitar resitalinin programı.
Ha, arada Taekwon do da yapardım!
Ne kadar zıt değil mi?
Hiç değil…
İkisi de meditatiftir.
Musikî kâinatşümûldür…
Sınır tanımaz ve sevginin taşıyıcısıdır…
Mehmet Kerem Doksat – Tarabya – 25 Eylül 2012 Salı