CİDDİ BİR ZAYIFLAMA ÇABASI

M. Kerem Doksat      6 Eylül 2014 Cumartesi      4679





Dün Sevgili Ayten'le yediğimiz enfes "dinner"dan sonra, baktı ki herkes beni (mazur görmek lâzım) biraz fazla kilolu sanıyor. Ayten de profesör oldu.

Fcebook'taki yorumlar da öyle.

Artık bu kışa doğru çok ciddi bir spor, diyet ve çok sevdiğim Taekwon do ile tekrar haşır neşir olmaya karar verdim.

Ne de olsa bunun Sonbaharı, Kışı olacak sonra da...

"Aşkım, bana popcorn yapar mısın" diye tutturmayıp, popomu da azıcık kaldırarak, beraberce hayatın her planını paylaşmak Allah'ın emri gibi oldu.

Eh, Tarabya'daki kendi çapımızdaki malikânemizin şartları da buna fazlasıyla kifayet eder.

Çok mutluyum çünkü Beykent'te ders vereceğiz beraberce.

Hem Samuray da artık kadroya geçti. Çok severim; aklı da, kendi de pek güzeldir gerçekten.

Bir nev'î "Cerrahpaşalı Ekibi" toplanması tahakkuk etmekte ki, bu hepimizi pek müftehir kılmakta.

Tabii, POLİMED'deki hasta görme saatlerimizi de bunlara göre tayin edeceğiz ve hepimiz için yeni bir başlannıç olacak.

Bu Uyku Apne Sendromu da biraz sıkıntı veriyor, vermez mi?

Zâten bu gece de Halam Nezahat Akman'ın elini öpmeye gideceğiz.

Yeşim aradı önce, pek tatlı bir kızı da var ama esas en büyük sürpriz, Halam, Murat Lâmi Akman ve Yakut'la buluşmamız olacak.

Halam da epey rahatsız bir süredir hem...

Bu sayede biraz çorbaya tuz da ekerim umuyorum.

Akrabalık o kadar değerli ve sayıların da o kadar azaldı ki...

Siyavuş hâlâ Bodrum tarafında, Asım Dayım Ankara'da, Rezzan Yengem ve kızları da Bağdat caddesinde ikamet ediyorlar ama Işıl da yerin de durmuyor ki.

Hâttâ, Allah uzun ömür versin, bizi Nice'den bile telefonla aradı.

 

O da Ankara'da, oğlu Can Ali de Boğaziçi'nde profesör oldu.

Mutlaka ellerinden öpmeye gideceğiz.

Akrabalık en güçlü bağdır zâten...

En son telefonumda, gene filim setinden cevap verdi: "Yavrum, şöyle bir bir araya gelelim artık" dedi.

Şimdi gene 13:30, hemen işe gitmek gerek.

Hayat devam ediyor tabii...

***

Gene muayenehânedeyiz ve bereket başladı.

Bu sıcaklarda dahi, hastalarımız geliyor ki, en güzel haber bu.

Dün benim doğum günümdü...

Validem 5, ben 6 yaşlarında dünyaya gelmiştik.

Kadim bir dostumun cep telefonuna da bir kutlama yolladım ama sanırım epey uzaklarda...

İnsanın saçma sapan çoklukta cep telefonu, PC'si, Mac'i filân olunca, hâliyle hatlar altüst olabiliyor.

Bu da pek normal bence...

Bakalım bu piyasa şartlarında kim, ne kadar ve hangi vakte kadar ayakta kalacak.

Benim emelim, ölünceye kadar koşturmak ve mücadeleye devam etmek...

Emel deyince, akla Emel Sayın gelmez mi?

Ne güzel ve zarif bir hanımdır. 

Birkaç kere rast geldik havaalanında...

Şu aralar pek lâtif, zarif ve o güzel gözlerinden yaş eksik olmamaksızın, canlı TV yayını da yapıyor.

Sevgili Billur da yayına başlattı, çok severiz kendisini:

Çok haklısın arkadaşım, başarılar diliyoruz hepimiz...

Cinsellik insanın da, her şeyin de tabiatında var ve aman politikaya katılma; vallahi seni yerler dediğin gibi.

Tabii ki terapi amaçlı her şey gösterilebilir veya seyredilebilir ama dozu da çok iyi ayarlanmalı.

Ne de olsa, memleket artan bir ivmeyle muhafazakârlığa gidiyor.

Gerçi youtube.com diye girince mâlzeme sonsuz, o da bir vakıa!

Kişisel gelişim konusunda ben de ders almak istiyorum (şaka şaka), herkesin hep gelişmesi şart bittabi...

İlk fırsatta yeni gitar yorumlarımı da yükleyeceğim inşallah...

On, bir güzel havuzda yüzdüm geldim ama ortalık pek ıssızdı.

Birkaç saat içerisinde sevgili bir dostum gelecek de...

Dün halamın elini öperken hepimiz pey duygulandık.

Doğrusu Murat pek beklemediğimiz tepkiler verdi ama olacak o kadar. 

Ne de olsa kaç senedir görüşmemiştik, azıcık da viskinin etkisiyle midir nedir, ben, fazla sıkıştırdı.

Zaten benim mekân da aile dedikodusuna dönüyor ama artık böyle ziyaretler, el öpmeler en güzeli.

Hâttâ neden hâlâ kullandığımı da pek bilmiyorum ama Michael Cane'in başrolde oynadığı bir filim var Digitürk'te.

Sev Gönlünce isimli ve Orhan Gencebay'ın başrolde oynadığı çok eski bir aile dersi veren filim var,

"Sabır ve hoşgörü" denip, şefkat görmemiş iki yavrusunun yüzme havuzlu öyküsü...

Tipik bir yerli filim çünkü hepi iyiler çok iyi, kötüler de pek kötü

Oya Aydoğan'ı havuza itmişler, adı Selma...

Gene çocuk yaramazlığı ana tema ve ana babalarını ayırmaya çalışıyorlar!

Âdettendir diye, Seksekler Dizisi karşımda. 

Star TV'de Kaptan Amerika var. Führer'in Red Skull kahramanından dem vuruluyor.

KKTC'de kumar turizmi yok denen Dolu Dolu Anadolu programı var.

Lapta'yı gösteriyorlar ve nasıl da İngilizlerin oradan mülk aldıkları anlatılıyor.

Dijital Çağ'ın sonunu yakalayabildim.

Meğer Devletlû ve Obama muhabbeti tartışılacakmış.

Kanal S'te evrimsel açıdan aslanların davranışları irdeleniyor. 6 dişi ve yavriarı, manda yiyecekler Engongore Bataklığında. 

Ülke TV'de Gandhi'nin hayatı anlatılıyor, Hindistan'daki uluslaşma anlatılıyor ki...

Çat diye Beyazıt Öztürk reklama giriyor.

360 TV'de Spor Keyfi emrimizde. 

Basıyorum uzaktan kumandaya, hepsi karşımda.

Habertürk'te Airport yeni bitti ve Haberler başladı:

Ali Sami Yen Stadyumu'nun bulunduğu alana yapılan rezidansta 32. kattan işçileri altına alarak bir asansör düşmüş...

Şişli Etfal'e polisle gene işçiler karşı karşıya...

Sayın Vâlimiz isimleri açıklamış. Hele Vahdet Biçer üzüntü verici bir isim.

Kanal A'da gene futbol var (Osman Tamburacı meğer İstanbullu değil de, Kosovalı imiş...

HDP'liler incelemede bulunuyor ve "cinayet" dyorlar.

Kanal B'de, Namık Kemal Zeybek, Atatürk'ü aldatıyor (aklıma Hulki geldi de gülümsedim). 10. Asır'da yaşadığını anlatıyor; tıbbiyenin kurucusu. 250 sene Avrupa'da kıraat ettirilmiş, anlatıyor ama kıymetini kaç kişi biliyor (El-Kanun fit-Tıbb).

+1 TV'de 0.212.2891080'den eğitimin önemi vurgulanmakta...

TRT Spor'da yağlı güreş anlatılıyor, acayip bir spor bu çünkü ağalık var içince...

Irmak TV'de eller nasıl tutuşturulup dua edilir, anlatılmakta...

Diyanet TV sanırım fetva veriyor ama Sezar Galya'yı nasıl fethetmiş, soruluyor.

EuoroSportHDLive'de kapalı salondaki Orient Express isimli atı gösteriliyor.

Birazdan Cimbom ve Bursa fudbôl oynayacak. İlhan (i)Mansız yorumcu...

77'de aynı maç var, isteye 3 boyutla hazır.

TRT Avaz'da bal gibi Türkçe yayın var!

TVEM'de Ayadan'lı Saatler var. Ayrılık koymazmış, koyar baba. Tokyo Devlet Operası eğitimi varmış, sahneye tokyoyla mı çıkılır esprisi çok komik.

Mevlânâ Moğol ajanı mıymış :)

72. kanalda Yaradılışın Ülkesi İsrail var ama bisiklet yarışında ve İspanya'da!

Oradan kovulanlar anısına demeli....

88. kanalda eski Azeri maçları var.

Show TV'de Metin Alasya ve Metin Akpınar bizi gülmekten öldürüyorlar.

İkisi de hâlâ komik ama farklı mecralarda...

Şimdi gene akşam vakti, Neslim bir özel hastasına gitti.

Nasip olursa, gece bir sinemaya gidelim diye düşünüyoruz...

Gittik ve sıkılıp erken çıktık.

Koskoca BİM Center'daki kapalı salonda sâdece Neslim ve ben mevcuttuk (vardık demesi müşkül).

İki Cola, azıcık popcorn ve bir de frigobuzu (sonuncusu benim marifetim) tüketince, Neslim gene benim bebek gibi davrandığımı söyledi.

Nitekim dün dostlarla toplandık ve iyice zayıflamakta olduğumu herkes söyledi.

Gayret edince her şey mümkün tabii ki...

Ben mahsus gizlenmiş vaziyetteyim.

Nereden de aklıma düştü bu mel'un Herif sabah sabah!

 

İşte, bu kitabım pek yakında piyasada olacak...

İçinde sarsıcı ve belki de birilerini kızdıracak bilgiler var!

Nitekim Neslim şimdi bir özel hastasını görmeye gitti, kadim bir Psofesör dostum da aradı ve önümüzde çok önemli yasal, psikiyatrik mes'eleleri çözmek için acele etmem gerektiğini de anlattıı.

Eh, bu durumda da ısrarla ve çabayla çalışmayı sürdürmek, içkiden olabildiğince uzak durmak, hâttâ hemen hiç içmemek en doğru şey bittabi.

Tekrar bilgisayarımın başındayım ve son literatürü gözden geçiriyorum.

Bunlar arasında Sevgili Hocamız Özcan Köknel'in İNSANI ANLAMAK, Erik Levi'nin MOZART VE NAZİLER, gene epey şey öğrendiğim Prof. Dr. İsmail Ersevim'in FREUD ve Psikanaiziin Tremel İlkeleri kitapları da var....

Fransızca eğitim setimizi kullanarak kendi kendimize başladığımız alıştırmalara da devam etmek icap ediyor.

Yoksa vakit geçmek bilmez ki...

 Zaten bir kaç gün içerisinde Sevgili Billur'u da arayıp, beni veya bizi ne zaman çağıracağını da soracağım. Sanırım en güzel ve zarif olanı bu...

t":"300

Dün duayen isimlerden Cem Özer'in tele-konuğu oldum ve pek keyifli geçti, muhabbet de çok şekerdi.

Herhâlde devamı da gelecek.

Zâten geçenlerde de sigara konusunu tartıştık Kanal 24'te...

Çabalar sürmekte, geçenlerde Sevgili Cüneyt Özdemir'in programında burkanın mahzurlarını canlı yayında anlattım...

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©