M. Kerem Doksat | 1 Kasım 2015 Pazar | 3570 |
Epey ufakken, hani ne derler, çocukken…
Bu memlekette başka türlü bir TRT ve biraz farklı bir ortam vardı.
Ben de bir radyo programında, Merhum Babamın Kadim Dostu Türkân Poyraz’ın davetlisi olarak şarkı söylemeye gitmiştim.
Noel Baba’nın kucağına oturup, “şu herifin sakalını çeksem ne olur” diye düşünürken çocukluğun verdiği hergelelikle ve tam elim giderken, bir ses “yapma” demişti bana…
***
Şarkı mıdır yoksa türkü müdür hâlâ bilmem ama çok doğru da söylemiştim.
Sözleri aynen şöyleydi:
Orda bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür
Gitmesek de, kalmasak da
O köy bizim köyümüzdür
Lay lay lay lay laa
Lay lay lay lay laa
Lay lay lay lay laylaaaa
Orda bir ev var uzakta
O ev bizim evimizdir
Yatmasak da de, kalkmasak da
O ev bizim evimizdir
Lay lay lay lay laa
Lay lay lay lay laa
Lay lay lay lay laylaaaa
Orda bir dağ var uzakta
O dağ bizim dağımızdır
Gitmesek de
Çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır
Lay lay lay lay laa
Lay lay lay lay laylaaaa
Orda bir ses var uzakta
O ses bizim sesimizdir
Duymasak da, tınmasak da
O ses bizim sesimizdir
Lay lay lay lay laa
Lay lay lay lay laylaaaa
Orda bir yol var uzakta
Dönmesek de
Varmasak da
O yol bizim yolumuzdur
Lay lay lay lay laa
Lay lay lay lay laylaaaa
***
Öylesine severdik ki bu vatanı.
O derece gözlerimiz dolardı ki düşünürken aziz milletimizi...
Gitmediğimiz yer için bile hasret çekerdik.
Bazen de ağlardık.
***
Nedense gene aklıma geldi ta o zamanlar.
Şendik, umutluyduk ve yaşama sevinci doluyduk…
İzcilik yaparken de marş söylerdik okulda.
Sonra az bir şey yer, kenarda oturup büyüklere bakardık
***
Bir hokkabaza götürmüşlerdi bizi.
Adam acemiydi, parayı cebinden çıkarırken görmüştüm!
Tam “amca, yakaladım” diyecektim ama içimden bir ses “yapma” dedi.
İşte böyle yontulduk bizim nesilde…
Susmayı öğrendik zamanla!
O zamanlardan kalma bu anımı düşünürken, geçen gün ilk defa gelen bir hastamın sözleri geldi aklıma: “Sizin için sert ve hani ‘ya seversin, ya da sevmezsin’ demişlerdi bana ama bakıyorum da, çok olgun ve şirin bir insansınız”.
Yaş olmuş 59, hani nerdeyse 60.
Sükût en büyük fazilettir!
Öğrendim artık…
***
Bugün birkaç kitap daha aldık nihayet, Sevgili Şoförümüz İbrahim Bey seçti hem de: Kayıp Denklemler (Scott Baker), Olimpos Yayınları, 2015. Roman ama içinde felsefe ve iki bin senelik çözülmemiş, mühürlü sırları çözüyormuş. Okuyacağım tabii…
İlk Randevu-Sevgi Kapanı (Lynne Graham), Harlequin Yayınları. 2015. İçinde aşk hikâyeleri var.
Okuyacağım ve sevmeyi tekrar, yeniden öğreneceğim…
Burada da yazacağım.
***
Bu arada, tam beş telif kitabım mevcut ama raflarda görünmüyorlar.
Ancak İnternetten temin edilebiliyor: Neden Siyaset, Neden Düşünce, Neden Psikanaliz, Psikanaliz Yanılgısı, Psikiyatri Tarihi-1 ve Rumuzdaki Fırtınalar. Merak edenler www.kitapyurdu.com adresinden temin edip, okuyabilirler…
***
Bundan sonra en iyisi bunları yazmak; çiçek, böcek ve sağlıktan bahsetmek…
Seçimler hayırlı ve uğurlu olsun.
Neydi: Her millet müstahak olduğu gibi yönetilir derler.
e
Raşit Baybutov'un (öyle okurduk) bu eserinin 78'liği vardı, gramofonla dinlerdik bir zamanlar.
Nedense ağlayasım var azıcık. Neslim de tandır ve pilav yaptı.
Yiyelim gari!
Sağlık, esenlik, dirayet ve sabır dileklerimle…
Mehmet Kerem Doksat – Tarabya – 01 Kasım 2015 Pazar