M. Kerem Doksat | 21 Kasım 2020 Cumartesi | 1867 |
Sevgili Mekâncılar,
Gerek Üniversite gerekse de klinik pratiğimizdeki yoğunluk sebebiyle epey bir süredir sizlere yazamamıştım.
***
Son dönemde psikiyatrik başvurularda ciddi oranda artış olduğunu belirtmem gerekiyor. Covid-19 Pandemisini C ikinci pikini yaşadığımız bu dönemde, covid çemberimiz çok daraldı. Çoğumuzun en yakın çemberine uzanacak şekilde hastalık dahil oldu maalesef. Yaşanan en büyük sorunlardan bir tanesi yaşanan enfeksiyonun klasik gribal bir enfeksiyon mu yoksa covid-19 enfeksiyonu mu olduğu kuşkusu. “Temaslı olmak” gibi bir kavram yerleşti hayatımıza. Temaslı olunan sürede yaşanan kaygılar, sosyal izolasyonun getirdiği sorunlar, bu sürede temel ihtiyaçlarının karşılanmasıyla ilgili sorunlar, ev ortamında diğer aile bireylerinin sağlığını koruma kaygıları gibi onlarca yeni kavram işgal eder hale geldi beynimizi.
Kişilerin kendisinde veya yakın olduğu kişilerde süründü testinin “pozitif” çıkması durumuyla, “Akut Stres Bozukluğu” tablosunda artış baş gösterdi.
O nedenle de tekrardan zarar gelmez diyerek akut stres bozukluğunun DSM-5 tanı kriterlerini tekrar hatırlatmak istiyorum:
A. Aşağıdaki yollardan biri veya çoğuyla gerçek veya göz korkutucu şekilde ölümle, ağır yaralanmayla karşılaşmış veya cinsel saldırıya uğramış olma:
1.Doğrudan örseleyici olay(lar) yaşama.
2.Başkalarının başına gelen olay (lar)a tanıklık etmek.
3.Bir aile yakınının veya bir arkadaşının başına örseleyici olaylar geldiğini öğrenme. Not: Aile bireyinin veya arkadaşının gerçek ölümü veya ölüm ihtimali kaba güçle veya kaza sonucunda olmuş olmalıdır.
4.Örseleyici olay (lar)ın sevimsiz detaylarıyla tekrarlayıcı şekilde veya aşırı şekilde karşı karşıya kalma.
Not: Bu karşı karşıya gelmenin işle ilgili olması gereklidir.
B. Örseleyici olay (lar)dan sonra başlayan veya kötüleşen belirtiler arasında aşağıdaki beş kümeden dokuz veya daha çok belirtinin varlığı:
I-İstem dışı belirtiler:
1.Örseleyici olayların tekrarlayıcı, istemsiz gelen sıkıntı veren anıları.
2.İçerik olarak ve/veya duygulanım olarak örseleyici olaylarla ilişkili tekrarlayan ve sıkıntı veren düşler.
3.Kişinin örseleyici olaylar yeniden oluyormuş gibi hissettiği veya davrandığı çözülme (dissosiasyon) tepkileri
4.Örseleyici olayları simgeleyen veya çağrıştıran iç veya dış uyaranlara tepki olarak yoğun veya uzun süreli ruhsal sıkıntı yaşama veya fizyolojik tepkiler gösterme
II-Olumsuz Duygudurum
5.Sürekli bir biçimde olumlu duygular yaşayamama.
III-Çözülme (dissosiasyon) belirtileri
6.Kişinin çevresindekilerle veya kendisiyle ilgili olarak değişmiş bir gerçeklik duyumu.
7.Örseleyici olayların önemli bir yönünü hatırlayamama (dissosiyatif amnezi).
IV-Kaçınma belirtileri
8.Örseleyici olaylarla ilgili veya yakından ilişkili sıkıntı veren anılar, düşünceler veya duygulardan uzak durma çabaları.
9. Örseleyici olaylarla ilgili veya yakından ilişkili sıkıntı veren anılar, düşünceler veya duyguları çağrıştıran dış hatırlatıcı faktörlerden (insanlar, yerler, konuşma ve etkinlikler vb.) uzak durma çabaları.
V-Uyarılma belirtileri
10.Uyku bozukluğu (uykuya dalma veya sürdürmekte güçlük veya dingin olmayan bir uyku uyuma).
11.Kışkırtma olmadığı hâlde veya çok az bir kışkırtmada kızgın davranışlar ve öfke patlamaları.
12.Her an tetikte olma
13.Odaklanma güçlükleri
14. Abartılı irkilme tepkisi gösterme
C. Bu bozukluğun B-tanı ölçütü belirtilerinin süresi örselenmeyle karşılaştıktan sonra 3 günle bir ay arasında değişir.
D. Belirtiler klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya veya işlevsellikte düşmeye sebep olur.
***
Kendimizde veya yakın çevremizde Covid -19 enfeksiyonu kuşkusu söz konusu olduğu zaman şunları yapmaya özen gösterelim:
Başkasına bulaştırma riskimizi ortadan kaldıracak şekilde PCR testimizi yaptıralım ve sonuçlar çıkana kadar kendimizi karantinaya alalım. Sonuçlara göre karantina tedbirlerine azami özen gösterelim. En yakın sağlık kuruluşu ve filiasyon ekibiyle temasa geçelim. Verilen tedavileri ve önerilen tedbirleri harfiyen uygulayalım.
Bu süre içinde iyi olacağımıza dair güveni ve inancı daima koruyalım. Hiçbir şekilde asılsız kaygıların bizi esir almasına izin vermeyelim. Tek zihinsel uğraşımız pandemi konusundaki haberleri okumak olmasın. Moralimizi yüksek tutmak bağışıklık sistemimiz için hayatidir. Bu hastalığın şu ana kadar kesin bir tedavisi söz konusu olmadığı için bağışıklık sistemimiz sayesinde hastalıkla savaştığımızı asla unutmayalım.
Ne olursa olsun sonuna kadar iyi olacağımıza dair beklentimizi koruyalım ve direnelim.
Sağlıklı ve huzurlu günlere…
Mehmet Kerem Doksat – Tarabya – 21/11/2220