DÜN İŞTİRAK ETTİĞİM “OKAN BAYÜLGEN’LE SÂDE VATANDAŞ” PROGRAMI HAKKINDA KISA BİR YAZI

M. Kerem Doksat      3 Ağustos 2012 Cuma      6027

Yaklaşık 20 senedir 2000’in üzerinde, çoğu da canlı olan televizyon programına iştirak ettim. Okan Bayülgen’in ciddi mevzuları mizahî ama seviyeli olarak ele aldığı NTV’de yayınlanan bu programı için de beni çağırdılar; müsâittim, gittim.

Hayatım boyunca müsbet ilimden ve sınırların iyi çizilmesinden yana oldum, dün de öyle yaptım. Seyredemeyip de bakmak isteyen olursa, aşağıdaki adresten indirilebiliyor:

http://www.ntvmsnbc.com/modules/habervideo/video.asp?CatID=0&cbVideo=10231&cbQuality=1

Eski bir başbakanın kocasının gayrı ilmî uygulamaları ve bir dişi koçun yaptıklarını cesaretle, olabildiğince sükûnetimi koruyarak anlattım. Hâttâ programın sonunda ellerini sıktım.

Epey arayan, tebrik eden, teşekkür eden oldu. Hele canlı bir âbide olan Prof. Dr. Özcan Köknel’in tıpkı sevgili kardeşim Prof. Dr. Mansur Beyazyürek’inki gibi bizzat telefonla arayışları gönlüme rahatlık verdi.

Elektronik posta yoluyla da benzeri şeyler sürmekte.

Bir dostum “bir süre için korumayla dolaşsan iyi olur” dedi; şaka etmiyordu, güldüm geçtim.

Bir tek, isminin Sema Uysal olduğunu yazan biri aşağıdaki e-mesajı yolladı (Türkçesi’ne hiç dokunmuyorum):

*

“çok bilen çok yanılır diye bir laf vardır kerem hocam

şu anda okan bayülgenin programındaki rezilliğinizi izliyorum

okan bey sizin yanınızda olmasına rağmen ve bu kadar donanımlı olmanıza rağmenihtiraslarınıza nasıl yenildiğinizi nasıl saldırganlaşıp çirkefleştiğinizi izliyorum.

hele özer beye yaptığınız çok garipti amacınız neydi bir anda konuyu nasıl oraya getirdiniz? 

kim nederse desin kim kimin torunuysa torunu size ne?

insanları aşağılarken, küçümserken ve açıklarını yakalarken çok zevk aldığınız görülüyor.

bu anlamda size benziyorum sizin saçmalıklarınızı şu anda yüzünüze vururkenbende sizinle aynı şeyi hissediorum

bu kadar bilgili olduğunuz için ve çok iyi olduğunuz düşündüğünüz için ben sizden daha fazla haz alıyorum.

sizi daha öncede izledim tavırlarınız hep bu şekildeydi.

siz daha iyi bilirsiniz size tere satmıyorum ama haklı da olsanız izleyenlerin gözünde, aşağılayan dalga geçen tavırla, haksız yere düşüyorsunuz.

size de bir program yapmalılar iyi reyting alırsınız.

yalnız programda kendi kendinize konuşmanız gerekecek saldırmak için konuk bulabileceğinizi sanmıyorum.

*

“Marifet İltifata tâbidir” derler.

Sema Uysal (bu isim gerçek midir bilemem) belli ki zekâ özürlü değil. Alelacele yazdığı için berbat olsa da, Türkçe’ye ve ne diyeceğine vâkıf belli ki.

Eğer Sayın Özer Uçuran Çiller, Ayşe Arman’la yaptığı röportajında kendisini bir Guru gibi gösterip mekteb-i tıbbiyeyle hiç alâkası olmadığı hâlde “natif tıbbı en iyi ben bilirim” demeseydi ve karizmasını güçlendirmek için de Hz. Mevlânâ’nın torunu olduğunu ifâde ederek, alenen yalan söyleyerek bunu gazeteci yazar ve tarihçi Murat Bardakçı’nın da doğruladığını iddia etmiş olmasaydı, zürriyeti de sülâlesi de beni hiç ilgilendirmezdi.

Aslında o röportajda babası, özgeçmişi ve bugünlere nasıl geldiğiyle ilgili olarak anlattığı bence çok mahrem kalması gereken şeyleri düşününce “bu ne kadar ağır bir iç huzursuzluğu ki, kılıç kırılsa yen içinde kalması icap eden şeyleri büyük medyada anlatıyor” diye şaşırmıştım.

Dün “kendini sevme” konusunda söyledikleri ile ilgili bir psikiyatrik tahlil yapınca… “Bu yaşa gelmiş adam hâlâ kendisini sevebilmek için bu kadar debeleniyorsa, kim bilir hangi suçluluk veya günahkârlık duygularının etkisi altında” diye düşünmemek mümkün değil.

Bir de öfkelenip bana kendimi sevmediğimi söyleyince kahkahaya boğulduk!

Murat Bardakçı benim arkadaşım. Cebine yazıp sordum, aynen şu cevabı verdi:  “Tamamen palavra. Bana da söylemişti, tam tersini yazmıştım. Söylediklerini okudum, gene uydurmuş”.

Tamamen birinci dereceden kanıt (delil). Murat’ın ve benim GSM numaralarımız, mesajlarımız kapı gibi duruyor.

İnsanlarımızın vakitlerinin, ümitlerinin ve nakitlerinin sömürülmemesi için mesajlar verdiğim için rezilliğim dolayı memnuniyet duymaktayım.

Bu arada, Google'da uçuran çiller diye yazıp videolara bakın, elinde sarkacıyla yeni dinin geleceğini müjdelediği videoları da görüp epey gülümseyeceksiniz.

Mehmet Kerem Doksat – İstinye – 27 Ocak 2009 Salı

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©