ERGENEKON/1

M. Kerem Doksat      31 Mart 2008 Pazartesi      4515

Ergenekon mes'elesini yazacağıma söz vermiştim. Tam klavyeye dokunacaktım ki, Hürriyet'te bir yazı okuyup kalakaldım. Yâhu, hiç de Ahmet Hakan'dan iktibasta bulunacağım aklıma gelmezdi.Aşağıdaki tamamen 31 Mart 2008 Pazartesi tarihli yazısıdır (ufak Türkçe tashihiyle).

*

GAZA GELME

EY Tayyip Erdoğan.

Senin için çok güzel şeyler yazıp çiziyorlar.

Diyorlar ki:

"Tayyip aslandır, kaplandır. Öyle Başvekil Adnan Menderes gibi, boynunu vurmaya kararlı yargıcın karşısında, 'Emrinizdeyim Reis Beyefendiciğim' diyerek iki büklüm olmaz. Kükremiş sel gibidir, bendini çiğner aşar. Sıkıyı görünce şapkasını alıp gitmez. 8 saatlik MGK toplantılarında şıpır şıpır ter dökmez.

Gözlemleyebildiğim kadarıyla.

Sen de "verilen bu coşku" karşısında.

Etten ve kemikten yaratılmış bir insanoğlu olarak.

Kayıtsız kalmıyorsun / kalamıyorsun.

Ancak.

Görüyorum ki.

Bu "gazlamalar, maâlesef senin yanlış bir "Memleket tasavvuru içine girmene yol açtı/açıyor.

Şöyle düşünüyorsun:

Bütün "ârızayı bir grup çeteci ve darbeci çıkarmaktadır. Onların derdest edilmesi durumunda ortalık güllük gülistanlık olacaktır.

* * *

Hemen söyleyeyim:

Ne yazık ki bu yaklaşım, gerçek durumu karşılamaya yetmiyor.

Keşke memleketteki "ârıza, üç beş "kalleş maceraperest ile "gözü dönmüş darbecinin işi olsaydı.

Ancak olay bundan ibâret değildir.

Bu toplum ikiye bölünmüştür Tayyip Erdoğan.

Tamam.

Bir tarafta sana kayıtsız şartsız mürit yazılanlar var. Sayıları da hayli fazla.

Ama unutma ki.

Diğer tarafta da sayıları hiç yabana atılamayacak oranda senden nefret edenler var.

Ve esas "ârıza" bu derin ikilikten çıkmaktadır.

* * *

Sana bir şey söyleyeyim mi Tayyip Erdoğan?

Bence sen, altı yıldır devam eden devr-i iktidarında.

"Laiklik karşıtı etkinliklerin odağı" falan olmuş değilsin.

5/10 demeci alt alta yazarak seni "laiklik karşıtı odak diye nitelendiren "Başsavcı fena hâlde yanılmaktadır.

Senin asıl sorunun şudur:

Pekâlâ senden nefret etmeyebilecek bir kitleyi, senden nefret eder hâle getirdin.

O kitlenin hassasiyetini hiç anlamadın.

"Dinin hiçbir yasal zorlama olmaksızın da baskı aracı hâline dönüşebileceği endişesine" zerre kadar kulak vermedin.

Haklı ya da haksız yaşam tarzlarına baskı yapılabileceğini düşünen insanların aradıkları garantiyi sunamadın.

Senin önünde "herkesin başbakanı olmak fırsatı vardı, maâlesef bu fırsatı iyi değerlendiremedin.

Gettondan dışarı çıkamadın. Bir iki çıkma denemesi yaptın, ama acayip rahatsız olup tekrar gettona dönüverdin.

Eski cemaâtinden üç beş üslûpsuza bile "Hadi oradan" diyerek hâddini bildiremedin. Tam tersine, tuttun, herifleri uçağına alarak tâltif ettin.

Atamalarda liyakati esas alacağına, "İlle de câmiadan olsun" yaklaşımını benimsedin.

"Türbanı Çankaya'ya çıkarmak" gibi bir hedef, senden kuşku duyanların kuşkularını hafifletmekten çok daha önemli bir hedef hâline geldi.

Bütün bunların üzerine.

Bir "Hitabet san'atı" olarak gördüğün "öfkeni", kontrolsüz biçimde kullandın.

Hiçbir faydası olmayan, lüzumsuz demeçlerle ortamı gerdin.

Bütün bunların üzerine.

"İslâm'da çokeşlilik" mes'elesinden tut da "İslâm'da kaatili affetme yetkisi kime âittir?" mes'elesine kadar.

Girmemen gereken konulara girdin.

Hem "amatör ulemâcılık" oyunu oynadın, hem de her türlü gelişme karşısında kıllanmaya hazır bekleyen kesimleri daha da kıllandırdın.

* * *

Şimdi de hatalar zincirine bir yenisini ekliyorsun.

Sana gaz verenlerin telkin ettikleri yanlış memleket tasavvuru nedeniyle.

"Ârızanın" tek ve geçerli nedeni olarak "çeteci-darbeci" tipleri görüyorsun.

"Gık" diyene "Çeteci" diyorsun, "Gak" diyene "Darbeci" diyorsun.

"İddianameye" bile "çete" ve "darbe" imajlarını kullanarak itiraz ediyorsun.

Çok ciddi bir taktik hata içindesin.

Kalkıp, "Ben altı yıldır iktidardayım. Nasıl oluyor da lâiklik karşıtı etkinliklerin odağı oluyormuşum? diyeceğine.

Yâni şu meşhur "odak" sözcüğüyle hesaplaşacağına.

"Çete/darbe" falan diyerek kestirmeden işi bitirmek istiyorsun.

Ey Tayyip Erdoğan.

Gaza gelme.

Lüzumsuz delikanlılık gösterilerine girişme.

"Boynumu giyotine uzatmam" falan diyerek ortamı daha fazla germe.

Özeleştirini ver. "Nerede yanlış yaptım? de.

Bir başbakan olarak huzur ve güven ortamını yeniden tesis et.

Senden nefret edenlerin nefretlerini boşa çıkaracak adımlar at.

Bugün sana gaz verenlerin sırtlarında yumurta küfesi olmadığını düşün.

Hem unutma ki:

27 Mayıs'ta ya da Menderes asıldığında.

Menderes sevgisinin destanının yazıldığı bu topraklarda bir mantar tabancası bile patlamamıştır.

*

Devletlû'nun iyice bozuk ruh hâlini ve ufuksuzca Tek Adamlığa oynayışını açıkça dile getiren bu cesurca makaleye ilâve edecek şey şimdilik yok. Kendi kanaâtlerimi ise ERGENEKON-2'de yazacağım.

Mehmet Kerem Doksat - İstinye - 31 Mart 2008 Pazartesi

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©