GERİ ZEKÂLILIK

M. Kerem Doksat      24 Kasım 2015 Salı      3401

Günümüzde akıl ve zekâ çok sık olarak karıştırılmakta. Güvenilir bir testle ölçülen IQ’nun 70 ilâ 90 arasında ölçülmesine biz Sınırda Entellektüel İşlevsellik veya Sınır Zekâ diyoruz.

***

Zekâmız çevresel değişimlere ayak uydurmamızı ve hayatî sorunlara işlevsel çözümler getirmemizi sağlar.

***

Yani yaşama kabiliyetimizi artırır. Zekâ kişinin genel bilişsel problem çözme yeteneği olarak tanımlanabilir. Beynin ilişkiler ve benzetmeler yoluyla akıl yürütme kapasitesi, hesaplama ve hızlı sonuca varma yeteneğini temin ve tesis eder. Zekâmız çevresel değişimlere ayak uydurmamızı ve hayatî sorunlara işlevsel çözümler getirmemizi sağlar.

***

Zekâ yaşama kabiliyetimizi arttırır; kişinin genel bilişsel problem çözme yeteneği olarak tanımlanabilir. Beynin ilişkiler ve benzetmeler yoluyla akıl yürütme kapasitesi, hesaplama ve hızlı sonuca varma yeteneği de denilebilir. Zekâ insanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, idrak etme, yargılama (muhakeme etme) ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamıdır.

***

Bilim adamları önceleri zekâyı “genel aklı başında olma durumu” şeklinde basitçe tanımlamışlarıdır. Ancak sonraları bu basit yaklaşımın yeterli olmadığını görmüşler ve çok daha kapsamlı bir tanımın gerekli olduğu konusunda hemfikir olmuşlardır.

Buna göre zekâ önceden öğrenilmiş bilgi, kavram ve deneyimleri uygun şekilde birleştirebilme, bunları doğru kategorize ederek depolama, bu bilgiyi kullanarak karşılaşılan sorunların çözümünü bulma ve günlük hayatta pratik şekilde kullanabilme yeteneklerinin bileşimidir.

***

Idiot savant da denen kişilerde IQ çok düşüktür ama inanılması güç şeyleri başarabilirler. Savant sendromu (otistik savant) matematik, müzik veya görsel alanda yetenekli olan, çoğunlukla otistik hastaların yaşadığı, ancak başka hastalıkların da sebep olabildiği sendroma verilen addır. Çok haneli sayıların çarpımını kısa sürede hesaplayabilmek veya gün, ay, sene olarak verilen bir tarihin haftanın hangi gününe rastladığını bulabilmek, telefon rehberini ezberlemek gibi zihinsel becerilere sahiptirler.

 

***

Neden yetenekli oldukları tamamen açıklanabilmiş değildir. Bazı savantlarda belirgin nörolojik anormallik vardır. Birçok savantın, beyinlerinin sol yarımküresinde sıra dışılık olduğu bilinir. Dünyada 50-100 kadar müthiş savant tanınır.

***

Tanınmış Otistik Savantlar

Alonzo Clemens (ABD’li heykeltıraş), Tony DeBlois (kör ABD’li müzisyen), Leslie Lemke (ABD’li sanatçı), Thristan Mendoza (Filipinli marimba dâhisi), Derek Paravicini (kör Britanyalı müzisyen), Kim Peek (Rain Man filmindeki Raymond karakteri Kim Peek’ten esinlenerek yazılmıştır ve sonradan teşhisi değişmiştir). Bu filmi ne zaman seyretsem, Las Vegas’taki sahneyi dikkatle gözlemlerim.

 

***

James Henry Pullen, Brezilyalı hünerli marangoz. Matt Savage, ABD’li otistik caz dâhisi. Henriet Seth-F. (Macar otistik bilgin, şair, yazar ve sanatçı). Daniel Tammet (İngiliz otistik savant). Stephen Wiltshire (İngiliz mimar ve sanatçı). Richard Wawro (İskoç Sanatçı). Daniel Tammet (İngiliz yazar).

Zekâ, çok sayıdaki bilişsel yeteneğin uygun şekilde kullanımını içerir. Bunlar objektif ve hızlı kavramsal algılama, görsel algılama, idrak, sınıflandırma, ilgili bilgileri birleştirme, depolama (hafıza), matematiksel işlem yeteneği ve sözel ifade yetenekleridir.

Araştırmalar bütün bu bilişsel yeteneklerin ve dolayısıyla zekânın yeterli uyaran ve tekrar ile geliştirilebilir olduğunu göstermektedir.

***

Çok kesin sonuçlar vermese de Stanford-Binet ve Wechsler Ölçekleri gibi testler zekânın ölçülmesini sağlar. Bu testler bireyin zekâ yaşının kronolojik yaşına oranı olan Zekâ Bölümünü (Intelligence Quotient- IQ) ölçmeye yarar ve zekânın dışavurumlarının kabaca bir görüntüsünü çizer.

 

***

Günümüzde en çok kullanılan 4. sürüm Stanford-Binet testi zekâyı üç aşamalı hiyerarşik bir model olarak ele almaktadır (bunu ABD’de asker seçmek için geliştirmişlerdir) ve Binet’in şu sözleri meşhurdur: “Zekâ, benim testimin ölçtüğü şeydir”).

 

***

Birinci Aşama (G faktörü): Zekâyı bir bütün olarak etkilediği varsayılan g-faktörünü elde etmek üzere uygulanan test sorularından oluşur.

İkinci Aşama: a) Kristalize yeteneklerin ölçülmesi; b) Akıcı-Analitik yeteneklerin ölçülmesi; c) Kısa Süreli Hafıza yeteneklerinin ölçülmesi.

Üçüncü Aşama: Sözel yargılama, sayısal yargılama ve soyut/görsel yargılama yeteneklerinin ölçülmesine yöneliktir.

***

Wechsler Testi de yine çok kullanılan testler arasındadır. Amerikalı psikolog David Wechsler tarafından geliştirilen bu test daha çok WAIS-R (Wechsler Adult Intelligence Scale-Revisted) adı altında bilinmektedir.

 

***

Bu testin çocuklar için geliştirilen sürümü ise WISC III (Wechsler Intelligence Scale for Children-III) adıyla anılmaktadır. WAIS-R ve WISC-III testlerinde sözel ve sözel-olmayan iki temel bölüm yer almaktadır.

***

 

Her iki bölümdeki sorular birbirinden tamamen farklı niteliktedirler. Sözel kısımda kelimelerin sözlük tanımı veya bir cümlenin yorumlanması veya bir matematik sorusu gibi daha bilindik türden problemler yer alırken, sözel-olmayan kısımda resimlerin mantık sırasına göre dizilmesi, küçük nesne parçalarının birleştirilmesi gibi şeyler istenmektedir.

 

***

Kişilerin sözel ve sözel-olmayan bölümlerdeki başarıları genellikle birbirine yakın olmasına rağmen, dilsel bozukluk gösteren kişilerde veya başka türden çevre etkilerine maruz kalmış kişilerde iki kısım arasında büyük farklılıklar gözükebilmektedir.

WAIS-R ve WISC-III testlerinde her iki bölüm için değişik bir puan verilmesi kişilerin özel yetenekleri hakkında daha detaylı bilgi edinmemizi sağlar.

***

Stanford-Binet, WAIS-R ve WISC-III testlerinin tamamında, konuyu bilen bir kişinin testi özel olarak kendisinin uygulaması gerekmektedir, bu açıdan testlerin uygulanması zor ve zaman alıcıdır.

Yeni geliştirilen bazı testler grup hâlinde uygulamaya izin vermektedir. Bu tür testlerde cevaplar testi uygulayana doğrudan verilmez, kalem ve silgi kullanılarak test kâğıdı üzerinde verilir. Bu tür testlerin toplu halde uygulanabilmesi bir avantaj sağlarken, cevapların sadece yazılı olarak verilebilmesi, sorulacak soru türleri üzerinde kısıtlamalara sebep olmaktadır.

***

Bu testleri biz değil, psikologumuz uyguluyor. Gene de daha ilk muayenede ve anamnez alınırken, bir zekâ sorununun olup olmadığı anlaşılır.

***

 

Kısacası, bazı zekâ geriliği gibi görünen durumlar aslında tedavi edilebilir şeylerdir.

Mesela Rezidüel Şizofrenlerde ve Katatonik tablolarda (çoğu depresyondan, bir kısmı şizofreniden kaynaklanır).

Durumun tedavi edilir olup olmadığına ise psikiyatrlar karar verir.

Herkese sağlık ve esenlikler diliyorum.

Mehmet Kerem Doksat – Tarabya - 24 Kasım 2015 Salı

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©