M. Kerem Doksat | 24 Haziran 2008 Salı | 4380 |
Herkesin değişik itiyatları vardır. Ben kuaförümün, mutat olarak gittiğim lokantaların kıymetini bilir, iyi de bahşiş bırakırım. Karşılığında da iyi hizmet, itibar ve saygı görmeyi severim. Neslim daha bir "yenilik arayıcıdır", bendeniz ise daha muhafazakâr. Bilmediğim yerleri çok methedilmediyse keşfetmeye meraklı değilimdir.
Meselâ 30 senedir Bağdat Caddesi'ndeki Han Et Lokantası vazgeçilmez mekânımdır. Ne kaliteden ne de saygıdan tâviz vermişlerdir; ucuz değildir ama kalitesi sâbittir. Florya'daki ve Anadolu yakasındaki şûbesiyle Uludağ Et Lokantası da aynıdır.
Moda Deniz Kulübü'nün lokantası güvenilirdir, yemekleri lezzetlidir. Büyük Kulüp'te eski lezzet kalmadı nedense; Levent Tenis Kulübü de güvenilirdir. Fenerbahçe Sosyal Tesisleri'nde personel eksikliği sebebiyle çok hata yapar oldular, pek gitmiyorum. Bebek Oteli ve barı bir klâsiktir zâten.
Göztepe Et Lokantası hep seviyesini korur. Diğer arada bir gittiğim salaşından çok gösterişlisine kadar bütün yerleri saymayacağım.
Özellikle iki mekân benim için özeldir: Nişantaşı'nda Hünkâr, Beşiktaş Vapur İskelesi'nde Hânedan Restoranlar.
Feridun Usta'nın ve âilesinin misafirperverliğiyle ve muazzam dikkatle yönetilen, dünya literatürüne geçmiş olan Hünkâr'da hesaba hiç bakmadan ödeme yapabilirsiniz.
Epeydir aynı şeyleri Hânedean için de söylerdim ama. Geçen gece normâlin üç misli gelen hesabı ve garson gittiği için sorumluluk almayan komileri görüp, bir de siparişte hata yaşayınca canım sıkıldı. Düşününce, aslında bunun ilk olmadığını da fark edince, daha da sıkıldı.
Gâliba mercek altına almakta fayda var bu mekânı.
Hânedan Restoran'da manzara müthiş, balık da et de güzel ama ammaaan hesaba dikkat!
Mehmet Kerem Doksat - İstinye - 24 Haziran 2008 Salı