HERKES BU KADAR ÖDLEKSE, NEDEN UĞRAŞIYORUZ?

M. Kerem Doksat      17 Mart 2014 Pazartesi      4660

Dilimde tüy değil, kıl bitti ama burası hâlâ aynı tas, aynı hamam… 

Şurayı “kullanıcı dostu” yapalım diye kaç kere rica ettim; gene olmamış.

Herhalde Sayın Başbakan sizi de öyle bir basmış ki, ayakkabı kutusunda katrilyon versem yapılacağı yoz. Affedin ama kendimi biraz “enayi” gibi hissetmelerdeyim. Yâhu, bu adamlar ilk seçimlerde gidecek, sonları için de siz papatya falı mı açarsınız, İDDAA mı oynarsınız, Soli Özer’e mi sorarsınız bilemem… Hehâlde Ardıç Kuşu gene “1599 kişiyle gelirler” filân der!

Kabahatimiz bir cemaate üye olmamak mı? Gidip ona buna yalakalık yapmamak mı? Pennsylvania’dan icazet almamak mı yoksa AKP yâhup Arap Kürt yâyut Ayrılıkçı Kürt yâhut Ayrımcı Kürt yâhut Ayakkabısına Dolar Konulan Parti gibi bir şeylere mensup olmamak mı?

Daha kaç para ödememizi istersiniz?

Eğer bu zamana kadar verdiklerimiz yetmezse, Beyoğlu’nda sahneye çıkalım mı?

Kim Kaç Para İster şeylerine mi katılalım?

Şimdi de Sigma bizden 25 Milyarcık talep ediyor. WYETH benim sponsorluğumu yaptığında inandım, şimdi bordodan kıyıya vurdum; hem de Neslim’le beraber. Daha bunun vaka kitabı var, Ruhumuzdaki Çılgınlıkları, Ruhumuzdaki Korkuları olacak.

E, acaba Taliban’a mı iltihak etsek İlkaycığım?

Sabancı, Koç, Anadol Holding karlarını kaybetmiş, kârdan hiç dem vurmayalım. Ceviz Kabuğu da eski tas eski hamam; Popüler Bilim’den bir fon açar mı desem…

Başta bir “maket kitap” geliyor, sonra da müjdeler yağıyor; seller sular gibi maşallah da, biz ne olacağız belli değim maazallah! Fesuphanallah, lâ mevcude illallah!

Önce Fedai bize kamikazelik etti yanık yanık; 20 Milyarı hüpletti, üstelik de bağıra çağıra aklanıp paklandı. Ne ödeyeceği var, ne de faizini yollayacağı. 20 seneye kadar kıdım kudüm eder derviş kıvamında inşallah…

Epeydir bilmekteyiz ki koskoca Devletlû beni yasaklamış ve benim gibileri. Vay be, ne adammışız!

Peki, şu İzmirli Saba Tümer de Başbakan’ın “blacklistinde” imiş ama hâlâ para basıyor. Cengiz Semerci derhâl bildiriyor. Küçük Ağa gişe rekorları kırdığından beri birileri gene milyarder oldu (burada da duble ağa var, ücret de ona göre dublex midir bilmem ki). Dün İzmir’de sordum, vallahi tanıyan yok: Beni de, onları da… Ama Metin Akpınar bu şehri de parsellemiş, tanımayan yok. Dünkü taksici çok şekerdi: “Garanti o Mason olmuştur, öbürü beceremez” dedi! Her Etibba Günümüzde cebimizden kutlama mesajı yolluyor sağ olsun. Hâlâ Terör Uzmanı Çitlioğlu ile sabahlıyorlar mıdır acep?

Bütün büyük medyada da durum aynı… “Otuz beşlik Rakı oldum” diye çağıran, hesabı paylaştığımız, evimize de giren çıkan, bir zamanlar yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen Sherminatore dahi sanki ben Şeytan Rıdvan’mışım gibi kaçıyor. Hayrola, bir kabahat mi ettik?

Kült Gazetesi “Kuranıkerim”’den artık ümidi kestim, almıyorum, almayacağım ve almamanızı da tavsiye etmiyorum tabii. Çok şekerdir. Aman alın, evirip çevirip koklayın. Mürekkebi âlâdır, renk ayarı pek tutmaz genelde. Pi sayısı kadar eski bir zamanda Şizofreni makalemi neşrettiklerinde, bizim Chinly tıkır tıkır parasını ödemişti Orhancığım. Sayfa sayfa pasta, herkes hep aynı şeyi söyler, nedense artık kimseler de kalmamakta. Müstesnaları da takip çok kolay…

Neslim'e sorarsanız, dün buradaki güruh (180 bin kişi) asla İzmir'li değilmiş ama tayyareden indikten sonra bindiğimiz taksicinin "ben AKP İl Meclisi üyesiyim" demesi ve pek çok kişinin de gene onlar alır diye düşünmesi beni epey düşündürüyor. Bu mitingde "yeter be" diye sağ elinin orta parmağını kaldıran kadıncağızı gözaltına almışlar, sabaha karşı serbest bırakmışlar. Bu kadar mâsumca bir tepkinin karşılığı bu mu olmalıydı; bilemiyorum... Kâmuran ve Naci çifti de buna bir anlam verememişler! Devletlû da "bana niye Atatürk'ü gösteriyorsun" diye sormuş. Hepsi bu...

"Tek devlet, tek bayrak, tek millet" diye diye kitle, hâttâ kütle hipnozu yapan bu parti tekrar bal gibi muktedir de olabilir doğrusu... Nitekim, Manisa'da kelle başına 50 liralık gıda fişini de sırayla dağıtması işin üstüne tüy diktirmiş doğrusu!

Karl Marx'la kardeş olduğunu ima ettiğim Mehmet Altan'ın da işine son verilmesi istendiğini okuyorum Sözcü'den. Keza, Kadir Topbaş'ın akrabaları da tarihî yalının önüne beton döküp Sütiş Kafeteryası açmışlar. Bombalanıp yakılmış, bugün baktık ki, sapasağlam...

12 gün sonra nasıl olup da ortalığın kan gölüne dönmeyeceğini hâlâ anlayamıyorum. Taksim'deki peş peşe gelen can kayıplarına, Ermeni perestişkârı Hasan Cemal'in evini kime sattığını öğrenmenin kime ne faydası olacağını bilemiyorum.

DSP, AKP'ye hizmet etmek misyonunu üstlenmiş. İşsizlik de dünden beri yeniden çift hâneli oldu, bütçemiz 1.7 Milyar TL zarar verdi.

Okan'a 151.00 TL ceza kesilmiş. Sevgili Okan, sponsorumuz olur musun? Makine Kafa, Haber Türk filân derken, kalkıp da Asuman Krause'ye öyle şey sorarsan, olacağı bu:

17 Ocak 2014'deki bu programı ben kaçırmışım.

Muhavere şöyle:

-Seninle twitter'da ne olur benimle ol diyen var mı"?

-Bayıra karşı yatır beni, tırmala beni kaşı beni diyenler henüz çıkmadı".

-İster misin önümüzdeki programda aslan çiftleştirelim"...

***

İyi ki Bülent Hanım'la poz verirken bana sevgiyle yaklaşmıştı. Pop-Star Ajda Pekkan (İzmirlidir) kendisinden küçük olan Bülent Hanım'a "abi" diye lâf çakınca, araları iyice bozulmuş. Tarkan için de "kutusundan çıkmıyor, kutusundan çıkmıyor. Titizliğine hayranım. Tatile gidince unutuyorum; yüzecek miydim, güneşlenecek miydim" demiş. Böyle bir ameliyatı geçirmenin risklerini göz ardı ederek, tam da bel altından vurmuş. Kenan Erçetingöz'ü ise Şişlideki muayenehânemde, karşıdaki Beko Bayiinde birkaç kere görmüştüm.

Sezen Aksu da Amerikan Hastânesi'nde laparoskopik bir cerrahi müdahale geçirmiş. Yarım kan Kürt ve İzmirli olan bu fahrî hemşerimize "geçmiş olsun" diyoruz.

***

Nihayet dün gece yarısını geçerken Twitter'a da engelleme geldi.

Babamın isimzedesinin bunları yapacağından o kadar emindim.

Nedense İlk Kurşun'a da benim son makalemi koymamışlar; demek ki korku ve ödleklik iyice "dağ başını duman alım" vaziyette sürüyor. Yâhu, bu İnternet gazetesi çok iddialı ve gözü kara olarak çevrimiçi yayımlanan bir mecra. Eski makalelerim duruyor; bana yapılan atıflar da... Peki, Türkiye Cumhuriyeti'nin en ciddi buhranlarından geçtiği böyle bir dönemde dahi onlar da korkuyorlarsa, pes artık. Demek ki İzmirlilik ruhu da cinlere karışmış. Yok, eğer, bunu alınganlıktan yapıyorlarsa, çok daha ayıp.

Hani, böyle bir devirde omuz omuza vermeyeceğiz de, ne zaman vereceğiz?

Büyük Kürdistan kurulup, topyekûn Türk Soykırımı yapıldıktan sonra mı? Kadifekale'nin Kürt ve Çingene işgali altında olduğunu, beceriksiz yöneticilerinizin oraya hiçbir şekilde dokunamadıklarını acaba ne zaman farkına varacaksınız?

Yarın öbür gün, poşularını da takıp, zılgıt çekerek, ellerinde palalarla, "Kaleşlerle" saldırdıklarında kendinizi nasıl müdafaa etmeyi düşünmektesiniz? Rakı balık ve "abi, sittiret, bize bi bok olmaz, içelim gari" filân diyerek mi?

En son olarak evrim ve Büyük Patlama ile ilgili olarak Youtube'a yüklediğimiz kayıt dâhil, pek çok şeyin de yakında silineceğini sezinlemek için dâhi olmaya gerek olduğunu sanmam.

Sabah gazetesinden aradıklarında, hastamdan müsaade isteyerek uzun uzun sosyolog nedir, görev târifi nasıldır diye anlattım ama bir de baktım ki tık yok! Üstelik, fikirlerinin alınması için Sevil Atasoy ve Acar Baltaş'ın da isimlerini vermiştim. Acaba beni bu hükûmet mi, yoksa anıran kadın mı, yoksa HU Cemaâti mi engelledi, hiç bir fikrim yok.

Yakında, pek muhtemelen, oralara da yasaklama geleceği için, yakalayabildiğim bâzı videoları buradan duyurmak istiyorum (tek bire örnek):

Kalanlara da siz bakabilirsiniz...

***

Zamanında, Filipinler'e giderken, Rahmetli Peder'ime alenen kazık atan ve Purolu Kocası vefat ettikten sonra da, oğlu târikiyle, televizyon vereceğim diye insanları resmen kandıran (daha ağır lâf  kullanmak istemiyorum) Ilıcak familyasının düştüğü hâl-i-pür melâl  de ibrete şâyandır. Bu kadının şimdilerde pazarlanmaya başlanan ve andımızın da kaldırılarak Rum'a peşkeş çekilmekte olduğu KKTC'deki villasını kaç kere gözlerimle gördüm.

Zamanında dilimize pelesenk olan bölücü terör her tarafta fırtına gibi esmeye başladı.

Önümüzdeki zamanlarda havalar her anlamda daha da fazla ısınacak ve trafolar, santraller patlayacak.

Belki de sosyal medyayı sabote ederler.

Bu arada, dünyadaki bütün Türk ve İslâm merkezleri tek tek elden çıkıyor.

Kırımlılar, Tatarlar ve daha niceleri, sizler cam gibi televizyonlarınızdan (Hollanda ve Fransa'da buna "aptal kutusu" derler) rehavet içerisinde, göbeğinizi kaşıyarak olanları temâşâ ederken, başınıza gelebilecekler hakkında en ufak bir tasavvurunuz veya önseziniz, sezginiz var mı? Böyle bir durumda kendinizi nasıl müdafaa edeceksiniz. Venedik gibi dikitler üzerine kurulu denizde, zamanında Rum'u denize döken sizleri, bu sefer onlar mı dayak atıp doğrayarak balıklara yem yapacaklar?

Belli bu yaz mevsimi çok ama çok SICAK geçecek!

Eğer döndüğümde burası hâlâ yerinde duruyorsa, gene yazacağım.

Hâlâ rica ediyorum: BENİ HER KİM veya KİMLER ENGELLİYORSA, HÂLÂ BURASI NİÇİN VE NEDEN BÖYLE GÜDÜK DURUYORSA, NEYE İNANIYORLARSA, ONUN AŞKINA, BENİ RAHAT BIRAKSINLAR!

Ben ne Reha Muhtar'ım, ne de Astroloji meraklısıyım.

Sayın PC Memo arkadaşım... Şu Londra'daki erenlere, Ahmed Hulusi Bey'e, buraya gidip gelirken artık nedense hiç ulaşamadığım Sufizm ve İnsan'ın editörü Ahmet Fevzi Yüksel dostumuza çok rica ediyorum.

Bu mütevâzı blogun çok okuyanı var epey etkili de oluyor. Ya burayı şenlendirin, ya da bunu bedavadan veya her neyse, onun karşılığında kullanıcı dostu yapacak birilerine geçit verin.

Bütün verilerim, yazılarım, yorumlar uçtu ve hâla hiçbiri replase edilmedi. Zaman çok hızla geçiyor. 

Artık beni azat edin; kendimi köle gibi hissetmeye başladım erenler.

Parasını başkasına öderim; belki Tıraşçı'nın ekibi gibi, bedavadan da yapan çıkar...

Mehmet Kerem Doksat - Şimdiki Zamanlar - Tarabya - 21.03.2014 Cuma

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©