İNSAN TÜRÜ

M. Kerem Doksat      26 Temmuz 2012 Perşembe      4633

Son antropolojik bulgulara göre, ilk Homo sapiens sapiens'lerin Afrika'da çok dar bir zaman dilimi içerisinde birçok yerde ortaya çıktıktan sonra ilk büyük göçü nereye yaptıkları karışık.

Muhtemelen, ilk büyük göç dalgaları Hint Yarımadası'na ve Orta Asya'ya olmuş. Avrupalılar da, 30-35 bin senelik bir göçle Orta Asya'dan gelen Homo sapiens sapiens'lerin torunları, bu arada mozaik evrimsel adaptasyonlarla uğrayarak beyaz ve sarı ırkçıklara tahvil oldukları düşünülüyor.

Ortadoğu'ya göç de muhtemelen Orta Asya kaynaklı.

Kızılderililer diye nam bulan, sonradan müstevlîlerce (hani şu bir yenisine hazırlananların büyük büyük babaları) kâtledilen gerçek Amerikan yerlileri son büyük Buz Çağı'nda, 10 - 15 bin sene önce Bering Boğazı yoluyla hicretin sonucunda "yeni dünyâya" ayak basmışlar.

Yahudi'lerin ve Arap'ların Hint Yarımadası'ndan göç eden ve tamamen aynı etnik kökten gelen (Samiler), sırf din faktörü sebebiyle bu gün düşman hâline gelmiş gruplar olduğu, Hz. İbrâhim'in (Abraham) de, o dönem avamında yaygın olan politeist Brahmanist inançlardan farklı olarak, bunlara karşı çıkılan ve sâdece inisiyelerin kabûl edildiği monoteist havâss dinine mensup bir proto-Yahudi din adamı olduğu, isminin "A + Braham"'dan (Brahm'a karşı çıkan) geldiği, üç büyük İbrâhimî dinin kültürel antropolojik mâzisinin bu olduğu iddia ediliyor.

Eskiden beri "Psikiyatri ve İnanç Sistemleri ve Din" konularıyla yakından ilgilenmekteyim. Ulusal kongrelerde bu konularda 3 ardışık konferans verdim, yayınlarım var. Dinler tarihinin yatay düzlemde incelendiği ve dinî fenomenlerin psikolojik-psikiyatrik tahlilinin yapıldığı bir eseri de bitirmek üzereyim, yakın bir gelecekte yayınlamayı umuyorum.

Bütün insanlar (Homo sapiens sapiens'ler) aslında tek bir tür (aynı filum'un bir kolu) ve ırktandır (race); yâni HEPİMİZ GERÇEKTEN KARDEŞİZ.

Irk lâfının çağrıştırdığı mide bulandırıcı ırkçılık ideolojisinden dolayı, son dönemlerde antropologlar bu hususun altını önemle çiziyorlar.

Mozaik yapısal ve kültürel-dinsel evrimsel değişiklikler sâdece birer zenginliktir.

O zenginlikleri, diğerlerinin aleyhine mâlzeme yapmamak kaydı ile, korumak ve araştırmak da zâten her insanın insan olma borcudur.

   Milliyetçi söylemlerimin altında yatan impetus da asla emperyalist veya ırkçı değil.

      Tamamen kültürel bir varoluş kaygısıdır.

Mehmet Kerem Doksat

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©