M. Kerem Doksat | 19 Mayıs 2014 Pazartesi | 4761 |
Adında veya soy adında unutulmaz geçen herkes.
Ahde vefası olmayanlar
Kompleksli ve yetersiz olanlar.
Henüz kalfa düzeyinde iş yapabilirken, psikiyatri profesörüne "psikolojik bozukluk" damgası vuranlar.
Kendisini Hazreti Süleyman zannedip hava atanlar.
Pipo, puro veya sigar içmekle adam olunduğunu sananlar.
Purolarının üstündeki markayı kopartmadan tüttürenler.
Everest'in tepesinde olduğunu sanıp da, aslında Mariana Çukuru'nun dibine batanlar.
Oraya buraya testi koyanlar.
Yetersizliğinin farkında olmayanlar.
İş yerindeki herkesle didişmeyi "adam olmak" sananlar.
Fevrice gidip de, bir daha arayıp sormayanlar.
Hoplaya zıplaya kutsiyetin üzerinde tepinmekle övünenler.
Yönettiği inşattaki işçilerle didişenler.
Ahde vefa duygusu olmayanlar.
Vefa deyince bir semt anlayanlar.
Hâddini bilmeyip, bir de tepeden bakanlar.
Kendisini dev aynasında görenler.
Herkesin kendisini tapınmasını bekleyenler.
Ortaokul çocuklarının bildiği şeyleri öğrenmek için sabahın köründe toplanarak içmeye başlayanlar.
Dedikodu edenler.
İşi düştüğünde "abicim, canım" filân deyip de, telefonlarını açmayanlar.
Süpersonik hızla irtifa kaydedip, kendini duble Kürt dizisinde rol oynayanlar.
Soyunu ve sopunu unutanlar.
Kafasına koyduğu şeyi yaptığını sanıp da, aslında hiçbir halt olmayanlar.
Bu memleket için -muteber ve hakkaniyetle dolu bir mucibe yoksa- askerlik yapmayanlar.
Nöbette kendi bacaklarına mermi sıkanlar.
Her tarafta görünüp, selâmı unutanlar.
Ağlayıp üzülerek "benden bir de vergi alıyorlar" diyen, sonra da çağrılara cevap vermeyenler.
Emeğe saygı duymak yerine, ona buna saldıranlar.
Makamındaki yetkilerini asabiyet saikiyle suistimal edenler.
Herkesi, her şeyi "mercek altına" alanlar.
Pire için yorgan yakanlar.
Nobel alıp TBMM'ye girmeye hazırlananlar.
Ona biât edip de yalakalık yapanlar.
Hiç evinizden çıkmazken, artık arayıp sormaz olanlar.
Zümrüdüanka kuşu olduğunu sananlar.
Onunla bununla didişip, aynaya bakmayı unutanlar.
Terbiye ve hayâ duygusunu yitirip, önünüzü kesenler.
Hayayla hayâ farkını bilmeyenler.
Evli olmasına rağmen çapkınlığıyla övünüp, en olmaması gereken mekânlarda bunun için kadeh kaldıranlar.
Roketatar gibi davranıp, sürekli eleştirenler.
Dünyada olup bitenden haberi yokken, etrafına çamur atanlar.
Ulusal yas günlerinde hoplaya zıplaya eğlenip, bir de kafayı bulanlar.
Saygısızlığı habitatlarında ve fıtratlarında hazır bulanlar.
Her şeyi, her konuyu en iyi bildiğini sananlar.
Pornografiyi anlamsız derecede kullananlar.
İçgörüsü yerinde olmayan narsisistler.
İbret almayı başaramayan muhteris ve muktedirler.
Basamakları tırmanmak için sabredemeyenler.
Önceden sizinle arkadaşken, bunu ortamlardan silenler.
Zincirlerinden sizi atıp, utanmadan da "yukarıdan" korunanlar.
Her şeyi teybe kaydedip, patronlarına yetiştirmeyi vazife edinenler.
Tek başına kalsalar da ayakta durmayanlar.
Emeğin karşılığını ödemekten ısrarla kaçınanlar.
Gösterişi ve mübalağayı, mugalata sananlar.
Zor günlerinizde, kayıplarınızda arayıp sormayanlar.
Aklanıp paklanıp, inşaata devam edenler.
Liyakate veya sıraya bakmaksızın, sürekli olarak haset edenler.
Sıkılıp sıkıştığınızda, elini cebine atmayanlar.
Üç kuruşluk zamparalığı kutsiyetle ananlar.
Yeri, mevkisi, makamı ne olursa olsun, aynaya bakıp da kendilerini tartamayanlar.
Mesleğindeki yetersizliğini, herkese ayar çekmekle kapatanlar.
İkide bir çifte-açmaz atarak, kardeşlerini ve dostlarını yıldıranlar.
Hemen her şeyi sizden öğrendikten sonra, bunun için bir teşekkür dahi etmeyenler.
Varsayımlarınızı ve teorilerinizi, sizden müsaade almadan kitaplaştıranlar.
Hiç okumadığınız kitap için size "apartma" iftirası atanlar.
Mükerrer olarak "salak" dendiğinde, bunun "klavye sürçmesi" olduğunu yazanlar.
Muhakeme ve idrak sorunu yaşayanlar.
Felâketlerde sessiz kalanlar.
Akille âkıl farkının müdriki olmayanlar.
Hâlâ her mevzuda ahkâm kesenler.
Kendisinden "biz" diye bahsedenler.
Harsımıza uymayan icraatta bulunanlar.
Yakındaki Ramazan'da ortalığı kan gölüne çevirecek olanlar.
Dini amaç değil gaye hâline getirenler...
Evlât acısı çekenler.
Başkasının işine gücüne göz dikenler.
Onursuza "şerefsiz" diyenler.
Fahişeye "orospu" diye hitap edenler.
Vakit nakittir diye bilmeyenler.
Arayıp sorduğunuzda, size cevap vermeyenler.
Ultrasonik hızla yükseldikten sonra, oyuncaklarıyla tay tay yapmaya bayılanlar.
Soma'yı basit bir iş kazası gibi görmek isteyenler.
Fason iş yapmaya bayılanlar.
23 sene geçmesine rağmen, mobbing yapa yapa kardeşlerini yıldıranlar ve çıldıranlar.
Ölüm döşeğindeki anasını bırakıp toplantıya gelen kardeşlerine "mendil getir" diyenler.
İki çift lâf etme isteyene "fincancı katırlarını ürkütmeseydin" diyenler.
Pensilvanya'ya biât edenler.
Ona buna çatıp, herkese tepeden bakanlar.
Babil Kulesi'nin de üzerine tırmanmak isteyenler.
Ölümsüzlük diye bir şey olmadığını bir türlü unutmayanlar.
Hocalarına ahde vefa göstermeyen ve aramayanlar.
Gereksiz yere aşırı derecede spor yapanlar.
Türk İslâm sentezini ciddiye alanlar (aslen Şamanız).
Adı Tanju olanlar (Okan, Koray gibi)...
Cemil Meriç ve ailesi.
Aksel Siva ve ailesi.
Sakmarlar.
Sümerler.
En kötü günlerimde, lâcivert gözleriyle bana sımsıkı sarılan İdil.
Totoda veya lotoda hap tutturacağını sananlar.
CC
Pekün ailesi.
Ceviz Kabuğu.
Evlât
Mevlânâ
Itrî
Mozart
Haydn
J. S. Bach
J. C. Bach
John Williams
Rafi Aslanyan
Mete Akyol
Bedri Ruhselman
Ayhan Songar
Neslihan
Nurperi,
Cânan
Neslim
Mansur Beyazyürek
Mustafa Kemal Sayar
Norma Romi
Rasim Adasal
Şahap Erkoç
Oya, Celâl ve Asım Şengör.
Rabia Paşakay
Adnan Menderes
Abdullah Gül
Recep Tayyip Erdoğan
Betûl Mardin
Hıncal Uluç
Zeki Alasya
Metin Akpınar
Parla Şenol
Atâ Sakmar
Atalay Yörükoğlu
Asım Yücesoy
Işıl Yücesoy
Dilipak
Adamo
Jöleli
Filiz Akın
Selçuk Erez
Adolf Hitler
Tansu Çiller
Giovanni Papinni
Kahraman Asker Şvayk
GOG
Kurt Vennegot Jr
Captain Kirk
Dallas
Mualla Okyay
Engin Eker
Han Köfte
Tahir Sümer ve ailesi
Romalı Perihan
Fazlı isimli herkes
Rukiye
Taekwon do
Judo
Putin
Aborijinler
Antalya
TC yerine TR diyenler
Mete Akyol