M. Kerem Doksat | 20 Ağustos 2012 Pazartesi | 4772 |
Van’da bir konteyner kent var ya…
Oradaki adamlar tepeleri attığında polislerimizi dövüyor ya…
Bir elleri yağda, bir elleri balda ya.
Eh, buna rağmen onların güvenliğini sağlayan polis ekibi de var ya…
İte, orayı bekleyen otuz yaşındaki Polis Memuru Abdurrahman Doğan, “düzenlenen” silâhlı saldırıda ağır yaralanıyor, akabinde kaldırıldığı Bölge Eğitim ve Araştırma Hastânesi’nde kurtarılamıyor ve şehit oluyor. Bitlis nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenilen merhumun, geçici görevle Van’a geldiği bildiriliyor.
]
Bir önceki aynı işi yapan memur da Hakk’ın rahmetine aynı şekilde kavuşmuştu!
Şimdi biraz empati (eşduyum) yapın. Çoluk çocuk Bitlis’te, Bursa’da, Hakkâri’de veya vatanın bir yerinde. Bir maaş alabilmek için tâyininizin nereye çıktığına bakmaksızın vazifeye koşuyorsunuz ve sürekli olarak “eşşedüenlâ” derken tak, yerde şapkanız kalıyor!
Allah aşkına, oradaki memurların hâi pür melâlini bir tahayyül edin…
Sonraki, sıradaki kim olacak?
Doğrudan boy abdestini alıp göreve gidecek.
Ve…
Bekleyecek!
Tak!
Yerde şapkası.
Sonra da Devletlû “bunlar neyin peşindeler” diye rahmetlinin âilesinin de olduğu necip Türk Milleti’ne soracak.
Cevap belli: “Böyyüklerimiz daha bilirler”; gözyaşları ağıtlar…
Bilirleeer, bilmezler mi de, bir biz anlasak!
*
Konuşmadığı zaman bizleri çok korkutan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Hakkâri’ye geliyor.
Zavallı mâsum Bakan, keskin zekâsına rağmen etrafa şaşkın şaşkın bakarken, ahâli onu taşlıyor.
Bu arada yolda buluşan Kürtçülerle PKK’lılar sarılıp öpüşüyorlar.
Yek Adam’dan “bunu senaryonun farklı versiyonu olduğunu, bu kadar basit olduğunu" filân öğreniyoruz:
Nasıl, içiniz nasıl da rahatlıyor değil mi?
Birkaç gün dinlenmeyi de hak etti doğrusu; şu aralar Bodrum çok “in” vallahi, heeerkes de burada, bekleriz Devletlûm.
*
DDD, dünyâmızın ilâhları zâten çoktan bu coğrafyada pek çok devlet doğacağını müjdelemişlerdi de, henüz teferruatta tam anlaşamadılar.
Yâhu, bâri bu arada oraya polis memuru veya asker değil de, keklik tâyin edin, “atayın”.
İsrail de, İran’ı vuracaksa bir an evvel vursun.
Ama bu hayâsızca oyun bitsin…
Yeter!
Gerisi için akrabam ve kafa dengim,
Sevgili Can Ataklı’nın bugünkü yazısını okuyun:
http://haber.gazetevatan.com/Haber/475317/1/Gundem#.UDJWeDWST94
Bıktık!
AKP, giderken hepimizi de götürüyor.
Haydi HEPAR!
Mehmet Kerem Doksat –hâlen Bodrum – 20 Ağustos 2012 Pazartesi