Mehmet Halil Arık'tan

M. Kerem Doksat      12 Haziran 2014 Perşembe      4150

KİMİN DEĞİL!

NEYİN SEÇİMİ?

Fasıl-1

“Eşeğin rehberliğine rıza gösteren devenin; sırtındaki yükten şikâyete hakkı yoktur” derdi ninem. Ve eklerdi “Seçmesini bilmeyen; katlanmasını öğrenir!”

 Gerçi o; bu sözü sevmediği gelini üzerinden oğluna söylerdi ama.. neyse!...

*

Ey benim, “acıyı bal eyleyen!..”

“Derya içre olup deryayı bilmeyen!..” halkım!..

Sanal demokrasinin sandık oyuncusu olduğunun farkına  varamayan halkım!..

Emeğini soyanı, kutsalıyla aldatanı… baş tacı eden halkım!...

Bir sandık daha geliyor önüne!... Gör artık!..

Kendi yarattığı puta tapmak; celladına âşık olmak kadar kör eder insanı,!..

At gözlüğünü fırlat at!.. Bak ne kadar geniş dünya!.. Bak ne kadar geniş ufuk!..

Görmeni istemezler!..  Görürsen diklenirsin diye!.. İnadına gör!..

Bilmeni istemezler!.. Bilirsen istersin diye!.. Verdikleriyle yetinmezsin diye!...

Görenlere düşman!... Gösterenlere; daha çok düşman!....

Bilenlere düşman!... Bildirenlere; daha çok düşman!.. 

Aydınlıktır görmek!... Aydınlıktır bilmek!.. Yarasalar sevmez ışığı!... Sen ışığı sev!..

Karafatmalarlardan!..Gece böceklerinden fayda yok sana!..Kurtuluş’ta savaş kaçkınıydı dedeleri.

Aydınlıktan korkan zebanilerin; akıl, izan ve vicdanları biâta esir.

Düşünmene ipotek koyup, set çekmekteler!.. Görmeyesin, bilmeyesin, istemeyesin ve de diklenmeyesin istemekteler!  Ve de hâttâ doymayasın!..

Doymayasın ki istismara açık kalsın onurun!.. Ellerine bakasın, yüz süresin!

Yüz sürüp “zeval vermeye!” diyesin, kulluğa duacı olasın, yetmezse kıl olasın… oy veresin!

Meydanlarda alkış tutasın! Biadı ibadet, sorgulamayı günah sayasın!..

4+4+4 eğitim yasasının işlevi de tam budur işte. Kullanılmaktasın!.. Bunu bil!..

 Onurludur bilen adam!.. Tanrı katında, bilen-bilmeyen farkı tam da budur işte!...

Kula kul olmaz, bilen adam. Cehalettir biâtın, kör inadın ve de  itaatin anası!..

Yalakalık adına, siyasi liderini peygamber ilan eden, dokunmayı bile ibadet sayan soysuzlara,  oydaş- paydaş yandaş-oynaş olma!

Ortaçağ ilkelliğine düşürmekteler seni!..

Artık gör!.. 

Anla!..

Anlamakla başlar aklın, izanın ve vicdanın işlevi!

Siyasetin kiri daha fazla istismar etmesin seni! 

Kirlendikçe daha yüzsüz, daha aymaz daha doymaz olmaya meşruiyet kazandırma daha fazla!

Soydukça soysuzlaşmanın, çaldıkça arsızlaşmanın; yakalandıkça azgınlaşmanın yolunu açma! Kafa kırmalar, göz çıkarmalar, can almalar…

Cop, su, gaz!

Kurşun... Bundan işte!  

Mağduriyet sahtekârlığının takındığı üç maymun maskeleri düşsün artık!

Ne siyaseti kirletsinler daha fazla; ne de kirli siyasetleri daha fazla istismar etsin seni!

Siyaseti dil kirletir önce.  Bunu bil!.. Alıştıra-alıştıra dedikleri budur işte!..

İnandırıcılıktan uzak vaatler kirletir siyaseti!.. Kin ve öfkeyi, milli iradenin sağladığı bir hak olarak görenler kirletir siyaseti.  Baştan belli seçilmişleri, sana seçtiriyorlarmış gibi önüne konan sandıklar kirletir siyaseti...

Sandık şaibeleri ise siyasetin yüzkarası…

Maskarası!

İnanmış görünenlerin yalana kattıkları cesaretler kirletir siyaseti…

Yalan, iftira, çıkar… Şeytan üçgeninin üç kirli bileşeni!

Ne seçtiklerin senin, ne de seçimin yöntemi senin eserin!...

İlkel demokrasicilik oyununda piyon olmak senin yerin!...

Artık gör!

Bil!

Anla!

Yuttuğun “ileri demokrasi zokası” işin cabası!

Düşünürsen bulursun!...

Bulursan görürsün!.. Görürsen, anlarsın!.. Bilirsin!...

Bilirsen; insan olmanın yüce erdemini kavrarsın! Kula kulluk yaraşmaz bilen insana! Kulluktan kurtulandır, özgürlüğün erdemine erendir seçmesini bilen…  

Hukukun herkese bir gün değil; herkese her gün gerektiğini kavrarsın seçmeyi bilirsin! Bilirsen aldanmazsın… daha önemlisi, aldatmaya araç olmazsın!

İşte O gün olacak; yöntem de senin; seçilen de senin, eserin…(DEVAMI... GELECEK)

***

Eklenti:

HANİ SES SAHİBİNİN-MİŞ DE…

Sözler kes yapıştır; montajmış ya! Öyle rapor etmiş ya; TÜ-Bİ-TAK’ın bilimcileri...

İşte buna ilişkin, naçizane bir vatandaşlık talebimiz olacak! Yüce Mahkemeden!

Dikkate alınırsa “şek-şüphemiz kalmayacak!” İman’ımız tazelenecek…

Talebimiz şu:

Sayın Hâkimim…

Rapor sahipleri; hazırladıkları bu rapor doğrultusunda; TÜ-retsinler Bi-yerlerden; TAK-sınlar, takıştırsınlar… da; bu işin olabilirliğini üç cümlecik bir örnekle TAPE-lesinler… de.. bizim gibi AY-mazlara da; bu işin, (dedikleri yöntemle) oluyor-muş’luğunu göstersinler!

İpucu da bizden: İşte herkesçe “malum” iki cümlecik.

1-      “Utanmadan SI-kılmadan BA-ş örtülü BACIM-ıza saldırdı-LA-r..”

2-       “FI-t-R-atında var..”

Bu cümleciklerde örneğin, iki anahtar sözcüğe yeterli malzeme var…

Montaja da, dublaja da hazır...

Lütfen Sayın Hâkim’im…

Fırsat verin; (İşini Bilen) o Raportör Bilirkişiler; hazırlasınlar bir tape… de; herkes tutsun ŞOM ağızlılarını, “dipleri” gibi…             

07.06.2014

Mehmet Halil Arık

Eğitimci –DENİZLİ

mehmethalilarik@gmail.com

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©