M. Kerem Doksat | 17 Ocak 2018 Çarşamba | 2545 |
Sevgili Mekâncılar
Menopoz, kadınlarda âdet kanamalarının (menstrüasyon) ve dolayısıyla üremenin sona ermesi demektir.
Menopoz zaman zaman “hayatın değişimi” olarak idrak edilse de da bu tarif, negatif bir anlam taşır ve yerinde değildir. Zira menopoz esnasında fiziksel, zihinsel ve cinsel değişiklikler olduğu doğrudur ancak bunlar “kötüye gidiş” olarak nitelenemezler.
***
Çoğu kadında menopoz 45-55 yaşları arasında başlar.
Ortalama menopoz yaşı 50 olarak kabul edilse de bazı durumlarda 40 yaşından önce bile başladığı veya 50’li yaşların sonlarına sarktığı görülebilir.
Menopozun kişide erken veya geç başlaması muhtemelen genetik olmakla birlikte iyi beslenme ve sağlıklı bir hayat menopozu geciktirebilir.
***
Kadınların yüzde %8’inde menopoz 40 yaşından önce başlar.
Bu duruma erken menopoz denir. Yumurtalıkların cerrahi operasyon ile alınması veya Röntgen ışını veya da Radyum ile alınması ile sunî menopoz başlatılabilir.
***
Belirtileri arasında aniden ortaya çıkan ateş basması, baş ağrısı ve baş dönmesi, beden ağırlığı değişiklikleri sayılabilir.
Meno- öneki, Yunanca men (ay) kelimesinden gelir ve menstrüastyon (âdet kanaması) ile ilgili' anlamında kullanılır.
Poz kelimesi ise yine Yunanca pausein (durmak) kelimesinden gelir.
Âdet
Âdet (menstrüasyon), kadınlarda rahmin iç yüzeyini kaplayan ince mukus zarının, salgıların, salgıların ve bir miktar kanın periyodik olarak vajinadan boşalmasıdır.
Kadınlarda normal âdet görme döngüsü (menstrüel siklus) her 28 günde birdir. Ancak hiçbir kadın düzenli olarak 28 günde bir âdet görmez. 21 ila 35 gün arası normal kabul edilir.
Âdet kanamaları azalarak üç ilâ yedi gün devam eder. Bu süre zarfında yaklaşık 35-40 ml. kan kaybedilir. Bu miktar çoğu kadında 50 ml’nin altındadır.
Menopozun ortaya çıkışı
Menopoz, yumurtalıkların görevlerini yerine getirememeye başlaması sonucu ortaya çıkar. Yumurtalıkların tabii ömrü yaklaşık olarak 35 yıldır ve çalışamaz hâle gelmeleri yaşlanmanın tabii bir sonucudur.
Kadınların üretken yılları boyunca yumurtalıklarındaki foliküler olgunlaşır ve hipotalamus eksen uyarılması sayesinde yumurtalarını düzenli olarak bırakırlar.
Menopoz yaklaştıkça foliküllerin önce bir kısmı, zamanla tamamı yumurta bırakamaz hâle gelirler.
Bu durum âdet düzenini düzenini bozar.
Âdet kanamaları gecikmeye veya sıra atlamaya başlar. Belirtiler bazen gebelik ile karıştırılabilir.
Âdet araları iyice uzar. Bazı kişilerde kanamanın miktarı azalırken, bazı kişilerde aşırı kanama görülebilir.
Talihli bir azınlıkta ise âdet kanamaları menopoza girince birden kesilir.
Yumurtalıklar çalışamaz hâle gelince giderek daha az östrojen hormonu üretmeye başlarlar.
Östrojen azalması, üreme faaliyetlerini kontrol eden bezelerdeki (glandlar) hormonal aktivitelerde belli belirsiz değişikliklere ve yeniden düzenlemelere neden olur.
Östrojen seviyelerinin düşmesi, hipotalamusun nörovasküler mekanizmasını bozar ve menopozun tipik özelliklerinden olan “ânî ateş basmasını" tetikleyen damarsal değişiklikleri başlatabilir.
Hipofiz bezelerinin metabolizması değişir ve kan ve idrarda ile idrarda yüksek miktarlarda folikül stümilasyonuna yardımcı olan hormonlara (FSH) rastlanılır.
Adrenal ve tiroid bezlerinim hormonal dengesi de bozulur. Bütün bu değişiklikler birçok kadında fiziksel veya zihinsel rahatsızlıklara neden olmazlar.
Menopozun belirtileri
Menopozun en önemli belirtisi âdet düzeninde meydana gelen değişmelerdir. Diğer belirtiler şöyle sıralanabilir:
Ânî ateş basması
Ânî ateş basması genellikle göğüste bir ısınma hissiyle ortaya çıkar. Oradan boyuna, yüze ve bazen de bütün vücuda yayılır.
Bazen ateş basması hissiyle birlikte iğnelenme de görülür. Yüzde ateş basması sonucu ortaya çıkan kızarıklık başkaları tarafından rahatlıkla fark edilebilir. Geceleri ateş basması uyku düzenini bozabilir.
Bazen de aşırı terleme veya üşüme uykuyu bölebilir.
Ânî ateş basması menopozdan hemen önce başlar ve yaklaşık 2-3 yıl devam eder.
Yumurtalıkları ameliyatla alınmış genç bayanlarda da, operasyondan yaklaşık bir hafta sonra ânî ateş basması görülür.
Baş ağrısı ve baş dönmesi
Menopozun birçok belirtisi vardır ancak bu belirtilerin kaynağı menopoz ile alakası olmayan rahatsızlıklar da olabilir: Gerginlik, baş ağrısı ve baş dönmesi bunlardan birkaçıdır.
Ayrıca menopoz nedeniyle sıklıkla karşılaşılan “yaşlanma endişesi” de bir takım rahatsızlıklara yol açabilir.
Kilo Değişiklikleri
Birçok kadın menopoz esnasında kilo aldığından yakınmaktadır. Bunun nedeni bazen tiroid bezindeki faaliyetlerindeki azalma olabilir.
Ancak menopoz esnasında kilo almanın nedeni genellikle azalan fiziksel faaliyetler ve aşırı yemedir.
Menopozun dış görünüşü veya zindeliği etkilediği yönünde net bir bilgi yoktur.
Hormon tedavisi
Yakın zamanlara kadar kadınlık hormonu alımının menopoz belirtilerini azalttığına ve (damar tıkanıklığı) ile damar sertliğini yavaşlattığı düşünülmekte, hastalara ve menopozdaki bayanlara yaygın olarak verilmekteydi. Ancak günümüzde östrojenin endometriyal (rahim mukozası) ve bâzı meme kanserleri ile ilgili olabileceği, düşünülmektedir.
Östrojen hormon tedavisi alanlarda kalp krizi ve inme riskinde artış olduğuna ilişkin veriler nedeniyle östrojen tedavisi (postmenapozal hormon yerine koyma tedavisi) tekrar gözden geçirilmektedir).
Erken menopoz
Menopoz dönemi genellikle 45-50 yaş arasında kabul edilen bir olgudur. Bu yaşlarda oluşan menopoz dönemi doğurganlık özelliğinin bitişi olarak kabul edilmektedir. Menopoza giren bir kadın artık çocuk doğurma özelliğini kaybetmiş demektir. Ancak 35-40 yaş altı kadınlarda kesilen âdet kanamaları erken menopoz olarak adlandırılmaktadır. Bu durum ile karşı karşıya kalan kadınların bazıları kendiliğinden gebe kalabilirken bazıları ise yardımcı üreme tedavileri ile gebe kalmaktadır.
Kadının âdet döngüsü bir yılı geçmiş ve bu süre içinde kanama olmamış ise menopoz tanısı konabilir. Erken menopoz hariç normal menopozun geri dönüşü gibi bir ihtimali söz konusu değildir. Artık doğurganlık özelliği kaybedilmiştir ve kadının gebe kalma gibi şansı yoktur. 40 yaş altında bir kadında erken menopozun tanısını koymak önemlidir.
Küçük yumurtalık yetmezliği erken menopozdan daha farklı gelişen bir durumdur.
Bu sorun ile karşı karşıya kalan bir kadında âdet kanaması kendiliğinden tekrar oluşabilir ve hiçbir yardımcı üreme tedavisine gerek kalmadan gebe kalabilir.
Bu hasta gruplarında yumurtalıklarda bulunan folliküller ya tamamen tükenmiştir ya da herhangi bir bozukluğa uğramıştır.
Hastalığın genetik olduğu da düşünülmektedir. Ailesinde bu tür bir sorun olan kadınların %20’sinde bu hastalık görülmektedir.
Menopozdan sonra migren başta olmak üzere pek çok ağrı da kendiliğinden düzelir.
Sağlıklı, güven, barış ve fedakârlığın hepimize hâkim olduğu günlere…
Mehmet Kerem Doksat – Tarabya - 17 Ocak 2018