ÖZLEDİM SİZİ BE...

M. Kerem Doksat      27 Nisan 2014 Pazar      4155



Sevgili Peder Beyciğim ve Anneciğim,

Epeydir beni ziyaret etmez oldunuz, ne oldu?

Küstünüz mü yâhu?

Beni sorarsanız eğer, bu aralar içim çok sıkılıyor. Belli bir sebebi de yok aslında.

İnsanlar hep sanal âlemden haberleşmeyi tercih ediyorlar.

Bir de, burada bir adam var ki, hiç sorma be Peder Beyciğim…

İsimi seninle tıpatıp aynı!

Bu adama edilen hakaretin, hakkında çizilen resimlerin hâddi hesabı yok...

Arık 58’imden yaş almaktayım ama inanın ki bu kadar ağır kelâma maruz kalan hiçbir başbakan görmedim.

Zâten buraya da eskisi kadar teveccüh eden kalmadı. Kendi çapımda takılıp gidiyorum. Hemen herkes birilerinden iktibas ettiği şeyleri yollamakta ama orijinal metin gelince de hemen neşrediyorum tabii ki...

Demin Norma Romi ile arkadaş olduk Facebook'tan; pek hoş bir sembolizması var


Belli ki o da spiritüalist takılanlardan.

Zâten devir böyle oldu artık. Kimsenin bilimselliğe filân zerre kadar prim verdiği yok. Her şey para, nüfuz ve maddiyat oldu.

Nedense Atatürk bir türlü teşrif etmiyor rüyalarımı; acaba o da mı çok meşgul? Sorsanıza; eminim ki görüşüyorsunuzdur.

Yalnız, Pederciğim, ters adamın tekisin; lütfen anneme orada da fırça atıp üzme. Hele Marmara purolarını yakarsan vallahi oraya gelince burnuna ben tıkarım. Ayşe hanıma hipnoz yaptığından beri korkmuş zâten kadıncağız. Hiç küçücük güzel bir kızın müsaadesini almadan uyutup da bademciklerini aldırtmak olur mu? Şaka bir yana, hepsi seni rahmet ve minnetle anıyorlar; merak etme.

Bizim Ömer de Adana'dan kaçıp gelmiş. Lâkabını "Darbeli Matkap" koydum. Sen kalk gel, hem de iki mezarlıktan geçerek evine ancak git, iki de çocuğun ekmeğini taştan çıkart. Nasıl başarıyor vallahi bilemiyorum...


Siyavuş Abim Bodrum'da ve çok kilo aldı. İnşallah dayanır. KOAH sebebiyle çok şişti... Gene de hasta CİMBOMlu; arada telefonla arayıp hatırını soruyorum ama İffoş'a çok kızgınım. Hâlâ sigara içiyormuş kerata.


Sevgili Abim, hep senin "bu iş bitmiş" deyişin aklıma gelip gidiyor Üst Göztepe'deki kebapçıda. Soğuk duş almış gibi olmuştum. Bildiğim kadarıyla hâlâ hayatta olan pek az akrabam var. Çınar hiç telefonumu açmıyor...

Ha, bu son zamanlarda "telefonunu açmayanlardan" birkaçını yazmak istedim: 1) Remzi Sanver, 2) Zeki Alasya, 3) Metin Akpınar, 4) Ercan Çitlioğlu, 5) Çok garip ama Can Ataklı, 6) Acar Baltaş vs...

Ha, her seferinde ikimize de cep mesajıyla tıp bayramı kutlaması yolluyor Metin Bey ama nedense hepsi bu kadar. Beraber üç bölümlük canlı yayında epey keyifli zamanlar yaşamıştık; hâttâ son epizodda Yeşim Salkım da katılıp silâhları tetkik etmiş ve "benim 13 senelik doktorum" demişti ama nedense bunlar Youtube'da bulunmuyor. Âdeta sistematik bir desensitizasyon tatbik ediliyor.

Canım Cânanım da çok çalışıyor. Geçen gün vakit yarattı ve bildiğim en büyük aşkı yaşadık yeniden.


Çok minnacık ama manda gibi yüreği var kızımın!

Peder Beyciğim ve Anacığım, Cânan ikinizi de çok ama çok severdi. Ben doçentlik imtihanına giderken yazdığı ufacık bir not vardı, hiç unutmam: "Canım Babacığım, ben seni yeni genyboyumdan bile daha çok seviyorum. En değerli eşyamsın sen". Ağlaya ağlaya Bursa'ya kadar gaza basıp gitmiştim Renault marka arabamızla. Doçentlik "verilir", profesörlük ise basit bir kadro atamasıdır sâdece... Senelerce onu cüzdanımda sakladım. Sonra kayboldu gitti maalesef. Şimdi buralarda ev arıyoruz kendisine. Firması taşınacakmış çünkü.

Annesinin telefonunun kaydında çiçekler koymuş; tek dayanağı o, dedesi ve anneannesi.

En büyük derdim de sigaraya devam ediyor olması. Hipnozdan filân da etkilenmeyecek kadar çelik gibi iradesi vardır.

Standart menümüz önümde: Kıymalı makarna ve sarımsaklı yoğurt.

Neyse, Halit Kakınç'la nihayet buluştuk. O da eski Türkçülerdendir, Tae kwon docudur, müzisyendir. 12 yaşından beri tanışırız. A, bir baktım elinde bir baston. MS olmuş ve Aksel tedavi ediyormuş.

Şaştım kaldım. Saklı Köşk'ün idareciliğini de karısı yapıyormuş. Rakı ve şalgam için sözleştik, Herhâlde yakınlarda buluşacağız. İkimiz de ikilediğimiz için gülüştük. Deizm konusunda ısrarlı; be ise hâlâ Pananteizm'e sarılmaya çalışıyorum ama bu kadar melânet, gaflet, dalâlet ve hıyaneti gördükçe ben de kuşkuya düşmeye başladım.

Belki de inanmamak en rahatı, en müstekrir olanı. 23 senedir hep aynı şeyleri dinlemekten de, aralarında şerefle "kardeşim" diye sarılacağım ezici çoğunluğun yanında hâlâ fotonlarla yatıp bozonlarla kalkanları gördükçe içime daralmalar geliyor.

Maziye bakıyorum ve hep hatalı yatırımlar yaptığımı görüyorum. Başucumdaki Dolarları, Markları har vurup harman gibi savurdum. Jaguar almasam ne olurdu ama iyi ki almışım. Her şeyi satıp savdım ve bu evi aldım. İzmir ve Çeşme'deki tamirat ve tadilatı da ben yaptırdım. Sonuç çok müphem ve paranoya etrafta dolanıyor.

Türkiye'nin Diyarbakır Karpuzu gibi bölüneceği belliydi ama kimsenin umurunda değil. Hele bu 1 Mayıs'ta meydanlara dökülürlerse -ki inatla dökülecekler, işte o zaman zurnanın zırt dediği noktaya ulaşacağız.

Hesap basit: Eğer bu memlekette 50 milyon Kürt varsa, nüfus da kabaca 80 milyonsa, 40 milyon Türk var demektir.

Evet abim benim, bu iş bitmiş!

Dün Zeki Çetin'e gittik; 74 yaşında ama onlar da çok küçülmüşler ve bir Adana kebapçısının içine sığışmışlar.

Orada rahmetli Nihal teyzemin şarkısını terennüm ettim (Nihansın dideden...)

Meselâ neden hâlâ kızımın mezuniyet töreninin fotoğraflarının yer aldığı yazımın burada olduğunu bilmiyorum.

Neden hâlâ burasının "user friendly" yâni kullanıcılar için kolay kullanılır bir mekân olamadığını kavrayabilmiş değilim.

Şimdi buradan sormak isterim (belki Sevgili Sevil Atasoy bu konuyu işler):

a) Kürtler kalkıştığında biz ne yapacağız?

b) Hâlâ bana veya birbirimize tele-poker mesajları mı yollayacağız?

c) Uzaylılar mı gelecek?

d) Mars'a mı gideceğiz.

En absürt olanı da bu.

2010'da bir astronot gönderilecekmiş!

 

Bu masrafa değer mi?

Mehmet Kerem Doksat – Tarabya – Şimdiki Zamanlar – 27.04.2014

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©