PANDEMİ EVRİM VE BİZLER

M. Kerem Doksat      18 Mayıs 2020 Pazartesi      1792

Sevgili Mekâncılar,

Bizler, Ramazan Ayında da çalışıyoruz ve çevrimiçi psikoterapiler yapıyoruz.

Herkesin sağlığı yerinde, Beykent Üniversitesindeki derslerimize ve sınavlarımıza da çevrimiçi olarak devam ediyoruz.

Bu virüs salgınından biz etkilenmedik ama binlerce kişinin vefat etmiş olması bizi son derece üzdü.

Bu süreç bizleri içsel süreçlerimize döndürdü. Hepimiz temel insanî vasıflarımızı hatırladık. Diğerkâm olmak, iyi insan olmak, gezegenimizi, dünyayı ve ekosistemimizi korumak gibi... Bunların yanı sıra, hayatta en önemli olan şeyin sağlık, huzur, sevmek ve sevilmek olduğunu bir kez daha idrak ettik.

Dostlarımızla görüşemesek bile onların sesini duymak, uzakta ve iyi olduklarını öğrenmek bize iyi geliyor.

Bu arada ben  “Psikiyatride Akılcı İlaç ve Psikoterapi Kullanımı” konulu bir kitaba da başladım.

Atatürk’le ilgili kitabımın çoğu bitti, Evrimsel Psikiyatri de üç ay önce ilk gözden geçirmeye yollandı.

Yeni normalleşme dönemine tam olarak geçişimizi dört gözle bekliyoruz. Tekrar araçlarımıza binip işyerlerimize, ofislerimize kavuşmayı heyecanla umut ediyoruz. Sevdiklerimizle  yüz yüze görüşebileceğimiz günleri özlemle bekliyoruz.

                                                                       ***

Dinimizde, gebeye, seferîye (yolculuk yapana), tıbbi rahatsızlıkları olana oruç farz değil, o nedenle Ramazan ayında sağlığımızı tehlikeye atmayacak şekilde akıllıca tedbir almamız gerekiyor.

                                                                       ***

Çok şükür ki şimdilik bu virüsten ben ve karım ve arkadaşlarımız ve yakın çevremiz etkilenmedik ve dimdik ayaktayız. Her şey yolunda.

                                                                       ***

İnsanlar bazen bencil olup her şeyi istiyorlar. Oysa kibir ve cehalet en büyük düşmanımız. Bu pandemi süreci,  bu gibi insanî vasıflarımızı da tekrar gözden geçirmemize vesile oldu.

                                                                       ***

Öyle görünüyor ki bu pandeminin (Dünya çapında salgının) da sonu gelecek. Ancak çoğu şey eskisi gibi olmayacak ama, insan adaptif bir varlık olduğu için uyum sağlayarak hareket eden hayatta kalacak. Unutmamalıyız ki evrim devam ediyor.

                                                                       ***

Ünlü psikiyatr Eugene Minkowski (Hitler döneminde Almanya’da yaşamış) aşkı “ne normal, ne de hastalıklı, fakat pathique (normalle-anormal arası) bir görüngü (fenomen) olarak tanımlamıştır

                                                                       ***

Buradan herkese sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz.

                                                                       ***

Şimdilik evdeyiz ama bu  pandemi kâbusu  da birkaç aya kadar sona erecek.

                                                                      ***

Faceboookta bazen insan hiç beklemediği hatıralarla karşılaşıyor ve duygusallaşıyor.  

                                                                      ***

Evde spor yapıyoruz. Bu sayede endorfinlerimiz yani, bedenimizin kendi salgıladığı morfin benzeri maddelerimiz, kanımıza karışarak bize enerji ve mutluluk kazandırıyor. Özellikle sevgili Neslim bu konuda çok başarılı ve sebatkâr.

Bu badire de atlatılacak ve seyahat imkânı elde edilince, biz de uçakla planladığımız gibi yazlığımıza (Çeşme) ve muhtemelen Bodrum’a  gitmeyi arzu ediyoruz.

                                                                     ***

Sağlığımla ilgili olarak,  sigara kullanmadığım için dimdik ayaktayım; bana yetki verilse tütün ve nargile de dâhil, her türlü sigara, pipo, puroyu yasaklardım.

                                                                     ***

Zaten kapalı alanlarda sigara içmek yasak, gene de içenler var.

                                                                      ***

Muayenehanemizde çeşitli psikoterapi yöntemlerini, ek olarak da hipnoz, gevşeme ve rahatlama egzersizleri uyguluyoruz.

                                                                      ***

Hem felsefe hem de ilâhiyat tahsili yapmış olan Prof. Dr. Caner Taslaman televizyonda harikulâde konuşmalar yapıyor. Son dönemlerde saygıyla takip etmekte olduğum genç ve kaliteli bir beyin.

                                                                      ***

Akıl daima bilimin bir katre önünde olmalıdır, sezgiler ve sezinlemeler ise ona yardımcı olur.

                                                                      ***

Umut ve akıl unsurunu hiçbir zaman hayatımızdan çıkartmamalıyız. Bu dönemde, başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere hepinize kolaylıklar ve güzellikler temenni ediyorum.  Unutmayalım, evrim devam ediyor.

Herkese selâm ve saygılar.

                                                                                                          Mehmet Kerem Doksat – Tarabya – 18 Mayıs 2020

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©