M. Kerem Doksat | 7 Eylül 2020 Pazartesi | 1552 |
Sevgili Mekâncılar,
Majör Depresyonun DSM 5’e göre tanı kıstasları:
A. 2 haftalık dönemde aşağıdakilerden en az beşi mevcuttur ve önceki işlevsellik düzeyi değişmiştir. Bu belirtilerden en az bir tanesi çökkün duygudurum veya ilgi yitirme veya haz alamamaktır (anhedonia).
1-Çökkün duygudurum yaklaşık her gün, günün büyük kısmında bulunur (kişi kendi bildiririr veya başkalarınca gözlenir).
2-Bütün etkinliklere karşı ilgi azalır veya bunlardan haz almaz. Bu durum yaklaşık her gün veya günün büyük kısmında olur
3- Diyet yapmıyorken, çok kilo verme veya alma.
4-Neredeyse her gün uykusuzluk çekme veya aşırı uyuma.
Diyet yapmıyorken, çok kilo verme veya alma (Atipik Depresyon’da hasta çok şişmanlayıp, Metabolik Sendrom) gelişebilir.
Metabolik Sendrom, ortak kalıtımsal ve çevresel ortamlarda gelişen, bel çevresi kalınlığı, yüksek tansiyon, kan yağlarında niteleyici ve niceleyici bozukluk, kan şekeri yüksekliği ile karakterize bir kardiyometabolik risk faktörleri demetidir.
5-Yaklaşık her gün tedirginlik veya yavaşlama.
6-Neredeyse her gün bitkinlik veya enerji düşüklüğü (anerji).
7-Neredeyse her gün değersizlik veya aşırı uygunsuz suçluluk duyguları (bunlar hezeyani/sanrısal olabilir).
8-Neredeyse her gün düşünmekte veya odaklanmakta güçlük çekme veya kararsızlık yaşama (ambivalans, ambitandans: ikirciklik)
9-Tekrarlayan ölüm düşüncüleri, intihar düşünceleri veya kendini öldürmeye girişmek/eylem tasarlamak veya intihar etmek (özkıyım).
10- Değersizlik düşünceleri/suçluluk duyguları kişinin kendine biçtiği değerle ilgili olacak şekilde gerçekçi olmayan olumsuz değerlendirmeleri kapsayabileceği gibi geçmişteki başarısızlıkları düşünerek kendini suçlama şeklinde de ortaya çıkabilir.
11- Sıradan günlük olayları kişisel eksikliklerinin bir kanıtı olarak görebilirler.
12- Değersizlik ve suçluluk duyguları hezeyan düzeyine varabilir (dünyadaki bütün kötülükler kendisinden kaynaklanıyor vb).
13) Hasta olduğu için sorumluluklarını yapamadığından kendisini sıklıkla suçlar.
***
14) Konsantrasyon (bir veya birçok konuda yoğunlaşma) sorunları ortaya çıkabilir ve yaşlı kişilerde bunlar yanlışlıkla demansla (bunamayla) karıştırılıp (psododemans), depresyon belirtilerindeki düzelme ile geçer.
15) Anksiyete, çabuk sinirlenme, ağlama, fobi, sağlığıyla ilgili aşırı kaygılanma veya yakınma (baş ağrısı, eklem ağrısı veya diğer ağrılar) ortaya çıkabilir.
Cinsel işlev bozukluğu ortaya çıkabilir; libido çok azalabilir. Organik sebep olmaksızın ereksiyon kaybı olabilir (en puissance).
Evlilik ve işyerinde sorunlar, alkol, madde istismarı ve kokain, bonzai hatta çakmak gazı kullanılmasına bağlı ölüm düşünceleri-girişimleri görülebilir (ölse herkes için iyi olacak/tekrarlayıcı intihar etme düşünceleri/özgül tasarılar yapma vb.)
Özellikle atipik depresyonda aşırı karbohidratlı yiyecekler tüketildiği için, klinik tabloya metabolik sendrom eklenebilmektedir. Metabolik sendromlu kişilerde metabolik sendromu olmayanlara göre gelecekte Tip 2 diyabet gelişme riski 5 kat, atherosklerotik kardiyovasküler hastalık gelişime riski ise 2 kat daha fazladır.
Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması, Polikistik Over Sendromu, Uyku Apne Sendromu, safra taşı, gastroözofageal reflü, çifte depresyon ve Bronkial Astım da metabolik sendromla ilişkili tablolar arasında sayılmaktadır.
Kan şekeri yüksekliği, hipertrigliseridemi, HDL kolesterol düşüklüğü, hepatik transaminaz yüksekliği, hiperürisemi, mikroalbüminüri gibi klasik bulgular yanında CRP ve plazminojen aktivatörü inhibitörü-1 yüksekliği de metabolik sendromun laboratuvar bulguları arasında yer alır.
DEPRESYON TEDAVİSİ
Trisiklikler (TCA) (Amitriptilin, imipramin, klorimipramin). Özellikle Anafranil bu konuda Altın Standarttır. Prostat bezi büyümesi ve göz içi basıncı yüksek olmayanlarda 225 mg/güne kadar verilebilir.
Tetrasiklikler (maprotilin) (Ludiomil) çok etkilidir ama çok ender olarak sara krizine yol açabilir).
Seçici Serotonin geri alım inhibitörleri (SSGİ) (fluoksetin, paroksetin, sitalopram, essitalopram) oldukça etkilidir.
Sarı Kantaron otu da piyasada mevcut ama bazı riskleri nedeniyle (kan basıncında beklenmeyen artma) ben yazmıyorum.
Serotonin-Noradrenalin Geri-alım İnhibitörleri (SNGİ) Venlafaksin, duloksetin) sentetik antidepresanlardır (Efexor)
Birleşik Noradrenerjik-Dopaminerjik Antidepresan (Bupropiyon)-BB depresyonda tercih edilir (aynı zamanda, %33 oranında sigarayı bıraktırır).
Mirtazapin-alfa 2 adrenerjik reseptör blokajıyla NA’i arttırır.
Noradrenalin geri alım inhibitörleri (NGİ) (Reboksetin, atomoksetin)
MAO inhibitörleri (Moklobemid)
5HT res Antagonisti (Trazodon)
DEPRESYON İLAÇLARININ YAN ETKİLERİ
Cinsel işlev bozukluğuna en az yol açanlar; bupropiyon ve mirtazapin tercih edilir.
Yeme sorunu ve uykusuzluk durumunda mirtazapin (Remeron, Mirtaron) seçilir.
Aşırı uykulu ve bitkin hastalarda bupropiyon seçilebilir. Manik Kaymaya yol açabilir.
Anksiyete eşlik ediyorsa; SSGİ veya SNGİ seçilebilir.
Tedaviye en az 6-12 ay devam edilmesi nüksü azaltır. Son beş yılda iki kez, hayatı boyunca 3 veya daha fazla majör depresyon geçirmiş olanlarda idame tedavi daha uzun süreli olmalıdır; şiddetli vakalarda, şimdiki bilgilerimize göre, tedaviye ömür boyu devam edilmelidir.
Bulantı veya diyare (ishal) yapabilirler. Engellemek için mirtazapin (Remeron) verilebilir. Bu ilaç benim takip etmiş olduğum bir hastada; Huzursuz Bacak Sendromunda ve tek bir vakada ağır hepatopati (karaciğer hasarı) yaptı. Sonra uygun tedaviyle karaciğer hasarı düzeldi. Tabii ki bu ilaca devam edemedik.
SSGİ’ler uykusuzluk, sinirlilik, huzursuzluk yapabilir.
Uykusuzluk/aşırı uykulu olma hâli olabilir.
SSGİ’lerin uykusuzluk yan etkisinde düşük doz trazodon verilebilir (nadiren priapizm: ereksiyonun düzelmemesi) görülebilir.
SSGİ’lere bağlı kesilme sendromu ilaç kesiminden 2-7 gün sonra ortaya çıkar. Kırıklık, baş ağrısı ve grip benzeri belirtiler görülür.
SNGİ’ler hipertansiyon ve kalp hızında artış yapabilir.
NAGİ’ler; ağız kuruluğu, kabızlık, idrar tutukluğu, hipotansiyon yapabilir.
***
Profesör Forber Nash’la bir biyolojik psikiyatri kongresinde tanışmıştım. Tanısı Paranaoid Şizofreni, Depresif Duygudurumlu şeklindeydi ama Nobel kazandı. Filmde bir sahnede yer alan ve kendisine uygulanan ensülin Koma Tedavisi günümüzde artık antipsikotik tedavi olarak kullanılmıyor.
***
Pandemi sürecinde fazla yemeye ve kilo alımına dikkat etmemiz gerekiyor. Özellikle atipik depresyon tablosunda tam olarak çökkün bir duygudurumu eşlik etmez. Bu tablo kendini çok uyuma, aşırı alınganlık ve tıkınırcasına şekerli gıdaları yemek şeklinde kendini gösterip, metabolik sendroma yol açabilir. O nedenle depresif duygudurumunu pandemi sürecinde çok iyi tanımak gerekiyor ve hızla tedavisine başlamak gerekiyor.
Pandemi sürecinde çok şükür ki, sağlığımız yerinde, eğitimleri çevrim-içi olarak veriyor, kabul eden hastalarımızla çevrimiçi olarak görüşüp whatsapp üzerinden reçetelerini yazıyoruz.
Haftada iki gün de, yüz yüze görüşmeleri tercih edenler için, muayenehanemize gidip hekimliğin tadını çıkarıyoruz.
***
Her şey daha iyi olacak, bugün 7 Eylül. Çalışmaya ve üretmeye devam…
Dilerim barış, tevazu, hâddini bilmek ve tolerans her yöne yayılır.
Mehmet Kerem Doksat – Tarabya – 07.09.2020