RAHİP BRUNSON ÜZERİNE BİR BEYİN FIRTINASI

M. Kerem Doksat      14 Ekim 2018 Pazar      2306

 

Sevgili Mekâncılar,

 

Terör örgütü FETÖ ile PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis cezası istemiyle Türkiye'de yargılanan Amerikalı rahip Andrew Brunson ülkesine Cuma akşamı geri döndü. Brunson’ın son iki senede yaşadığı hukuki süreç haber kaynaklarına göre aşağıdaki gibi işledi:

Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına casusluk yaptığı suçlamasıyla yargılanan Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı rahip Andrew Brunson, 09 Aralık 2016'de tutuklandı. Rahip Brunson hakkında, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği gerekçesiyle 15 yıla kadar, "Devletin gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek" suçlamasından 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Mahkeme Brunson'a ev hapsi kararı verdi.

Şu sözde iman FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis istemiyle yargılanan ABD’li Rahip Andrew Craig Brunson’un duruşmasında mahkeme, kararını açıkladı. 12 Ekim 2018 tarihindeki mahkeme heyeti, Brunson’ın tahliyesinekarar vererek, yurt dışına çıkış yasağını da kaldırdı. Mahkeme heyeti, ayrıca Brunson'a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası da verdi. Ancak yattığı süre göz önüne alınarak tahliye edildi. Son duruşmanın yapıldığı gün olan 12 Ekim 2018 tarihinde Brunson’un uçağı akşam saatlerinde İzmir’den havalandı ve Brunson ABD’ye döndü.

***

Rahip Brunson kimdir? Sorusuna bakacak olursak;  Haber kaynaklarına gore:

50 yaşında olan Peder Brunson 1968 yılında ABD'nin Kuzey Carolina eyaletinde doğdu. Norine Brunson ile evli olan rahibin Jacqueline Furnari adında bir çocuğu var. Trinity Evangelical Divinity School, Erskine Theological Seminary, Aberdeen Üniversitesi okullarından mezun olan Brunson, 23 yıldır Türkiye'de yaşıyordu. Brunson ve karısı 2016 yılında süresiz oturma izni için başvurmuştu. İddianamede yer alan yazışmalara göre, İçişleri Bakanlığıı, Ağustos 2016'da yazdığı yazıyla süresiz oturma izni başvurusunun "kamu düzeni ve kamu güvenliği açısından" uygun bulunmadığını ve reddedildiğini belirtmişti.

***

Peki, Evanjelizm nedir? Yayınlara göre:

Evanjelikler, Eski Ahit'te savunulan; Yahudilerin Tanrı'nın seçilmiş halkı olduğu, kutsal toprakların Yahudilere ait olduğu ve Yahudilerin, İsa’nın kıyametten önce, yeniden dünyaya Mesih ve gerçek Kral olarak gelişiyle birlikte dünya egemenliğine ulaşacakları şeklindeki kehanetleri kabul ederler. Bu amaçla Yahudilerin dünyaya egemen olması gerektiği konusunda misyon üstlenmişlerdir. Dolayısıyla, Evanjelik inanca göre Tanrı'nın Yahudilerle ilgili planı gereği Yahudilerin, vaat edilmiş topraklara dönüp Büyük İsrail'i kurması ve dünyaya egemen olmalarına destek olmaları gerekmektedir. Ancak bu şartlar altında İsa Mesih yeryüzüne yeniden inebilecektir. Evanjelikler misyonları gereği bu plana destek olarak ahrette kurtulacaklarına inanırlar.

Bu sebeple, Evanjelizmin bir anlamda; Hıristiyanlık ve Yahudiliğin karışımından meydana geldiği ve Protestanlığa ait bir alt mezhep olduğu kabul edilir. Bu nedenle Evanjelist Hristiyanlar Yahudilere ve İsrail’e sempati beslerler. Bu sebeple Evanjelistler "Siyonist Hıristiyanlar" olarak da adlandırılmaktadır.

Evanjelik inanca göre, Mesih geldiğinde Yahudiler ve Evanjelikler bir yanda olacak, bunların haricindeki diğer insanlar ise diğer yanda olacak ve iki taraf arasında büyük bir savaş, yani "Armageddon Savaşı" yaşanacaktır. İsa Tanrı’nın dünya üzerindeki krallığının başına geçmesiyle, Yahudiler ve Evanjelikler savaşı kazanarak dünya egemenliğine ulaşacaklardır. İsa Mesih kendisine inanmayanların hepsini yok edecektir.

 

Bu anlamda, “Siyonist Hıristiyanlar” modeline bakarken, son dönemlerde "Siyonist Müslüman" modellerinin de gündeme geldiğine şahit olduk. Gülen cemaatine ait Aksiyon dergisinin Aralık 2003 tarihli sayısının kapağında, "İnsanlık O'nu bekliyor: Hz. İsa" haberine istinaden, Mesih inancı Kur’ân'da olmadığı halde, Said-i Nursi ve nurcular, "Müslüman İseviler" diye bir tanımı ileri sürerek, Mesih İsa’nın yeniden dünyaya gelerek ve İseviliği Müslümanlıkla birleştireceği yönünde akımlar sundular. Ayrıca Nurcu Fethullahçılar’ın ileri sürdükleri "Ilımlı İslam"  gibi tanımlar,  İslamiyet'in Protestanlaştırılmasına hizmet etmektedir.

 

Bugün Evanjelistler, ABD'nin ulusal ve uluslararası politikalarını etkileyecek güçtedirler ve geliştirdikleri Büyük Ortadoğu Projesi Evanjelistlerin yukarıda bahsedilmiş olan misyonlarıyla örtüşmektedir.

 

***

Rahip Brunson’a gelince; Evanjelik okuldan mezun olmuş,  Türk yargısında sözüm ona FETÖ ve yasadışı PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis istemiyle yargılanmış, uğruna  “sözde” stratejik ortağımız olan ABD ile Türkiye Cumhuriyeti arasında şiddetli siyasî ve ekonomik kriz yaşanmış ve hakkındaki bütün iddialara rağmen şahitlerin en son ifadelerinin neticesinde ülkesine geri gönderilmiştir.

Sözüm ona “Siyonist Hıristiyanlar” ve “Siyonist Müslümanlar” modellerinin gündemde olduğu böyle bir dönemde Rahip Brunson hakkındaki iddialar düşündürücüdür. Bağımsız yargıya karşı inancımız ve saygımız büyüktür.

Lâkin, konu beyin fırtınasına gelince akla şu deli sorular gelmektedir:

***

Rahip Brunson’un ülkesine iadesiyle,  Sayın ABD Başkanı Trump, Sayın Cumhurbaşkanımıza olumlu geri bildirimlerde bulunmuştur. Aradaki siyasi ve ekonomik krizin bugün için yumuşadığı bir gerçektir. Ancak, bundan sonraki siyasi gelişmeler üzerinde de bu olumlu yansımalar Türkiye Cumhuriyeti Devleti lehine devam edebilecek midir?

Kasım ayı başında gündeme gelecek olan “İran ambargosu”  ile ilgili gelişmeleri ve sonuçlarını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu olaydan sonra daha sorunsuz olarak atlatabilecek midir?

TL’deki ağır devalüasyonun önde gelen sebeplerinden birisi olarak dayandırılan bu rahip krizinin neticelenmesi TL’nin uzun vadede değer kazanmasına tesir edebilecek midir?

***

Gerek sözüm ona yasa-dışı PKK terör örgütü gerekse de FETÖ terör örgütü tehdidiyle senelerdir ciddi anlamda uğraş veren Devletimizi, iç ve dış güçlerden gelebilecek tehditleri öngörebilmek ve engellemek anlamında halen ağır bir sorumluluk beklemektedir.

Ulus devlet sınırlarımızın korunduğu, ekonomimizin yolunda gittiği, kendi kendine yeten bağımsız ve özgür Türkiye Cumhuriyetimizi korumak adına her şeyin en iyisinin olması temennisiyle…

Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat, 14.10.2018, Tarabya

 

 

 

 

RAHİP BRUNSON ÜZERİNE BİR BEYİN FIRTINASI

Sevgili Mekâncılar,

Terör örgütü FETÖ ile PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis cezası istemiyle Türkiye'de yargılanan Amerikalı rahip Andrew Brunson ülkesine Cuma akşamı geri döndü. Brunson’ın son iki senede yaşadığı hukuki süreç haber kaynaklarına göre aşağıdaki gibi işledi:

Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına casusluk yaptığı suçlamasıyla yargılanan Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı rahip Andrew Brunson, 09 Aralık 2016'de tutuklandı. Rahip Brunson hakkında, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği gerekçesiyle 15 yıla kadar, "Devletin gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek" suçlamasından 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Mahkeme Brunson'a ev hapsi kararı verdi.

Şu sözde iman FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis istemiyle yargılanan ABD’li Rahip Andrew Craig Brunson’un duruşmasında mahkeme, kararını açıkladı. 12 Ekim 2018 tarihindeki mahkeme heyeti, Brunson’ın tahliyesinekarar vererek, yurt dışına çıkış yasağını da kaldırdı. Mahkeme heyeti, ayrıca Brunson'a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası da verdi. Ancak yattığı süre göz önüne alınarak tahliye edildi. Son duruşmanın yapıldığı gün olan 12 Ekim 2018 tarihinde Brunson’un uçağı akşam saatlerinde İzmir’den havalandı ve Brunson ABD’ye döndü.

***

Rahip Brunson kimdir? Sorusuna bakacak olursak;  Haber kaynaklarına gore:

50 yaşında olan Peder Brunson 1968 yılında ABD'nin Kuzey Carolina eyaletinde doğdu. Norine Brunson ile evli olan rahibin Jacqueline Furnari adında bir çocuğu var. Trinity Evangelical Divinity School, Erskine Theological Seminary, Aberdeen Üniversitesi okullarından mezun olan Brunson, 23 yıldır Türkiye'de yaşıyordu. Brunson ve karısı 2016 yılında süresiz oturma izni için başvurmuştu. İddianamede yer alan yazışmalara göre, İçişleri Bakanlığıı, Ağustos 2016'da yazdığı yazıyla süresiz oturma izni başvurusunun "kamu düzeni ve kamu güvenliği açısından" uygun bulunmadığını ve reddedildiğini belirtmişti.

***

Peki, Evanjelizm nedir? Yayınlara göre:

Evanjelikler, Eski Ahit'te savunulan; Yahudilerin Tanrı'nın seçilmiş halkı olduğu, kutsal toprakların Yahudilere ait olduğu ve Yahudilerin, İsa’nın kıyametten önce, yeniden dünyaya Mesih ve gerçek Kral olarak gelişiyle birlikte dünya egemenliğine ulaşacakları şeklindeki kehanetleri kabul ederler. Bu amaçla Yahudilerin dünyaya egemen olması gerektiği konusunda misyon üstlenmişlerdir. Dolayısıyla, Evanjelik inanca göre Tanrı'nın Yahudilerle ilgili planı gereği Yahudilerin, vaat edilmiş topraklara dönüp Büyük İsrail'i kurması ve dünyaya egemen olmalarına destek olmaları gerekmektedir. Ancak bu şartlar altında İsa Mesih yeryüzüne yeniden inebilecektir. Evanjelikler misyonları gereği bu plana destek olarak ahrette kurtulacaklarına inanırlar.

Bu sebeple, Evanjelizmin bir anlamda; Hıristiyanlık ve Yahudiliğin karışımından meydana geldiği ve Protestanlığa ait bir alt mezhep olduğu kabul edilir. Bu nedenle Evanjelist Hristiyanlar Yahudilere ve İsrail’e sempati beslerler. Bu sebeple Evanjelistler "Siyonist Hıristiyanlar" olarak da adlandırılmaktadır.

Evanjelik inanca göre, Mesih geldiğinde Yahudiler ve Evanjelikler bir yanda olacak, bunların haricindeki diğer insanlar ise diğer yanda olacak ve iki taraf arasında büyük bir savaş, yani "Armageddon Savaşı" yaşanacaktır. İsa Tanrı’nın dünya üzerindeki krallığının başına geçmesiyle, Yahudiler ve Evanjelikler savaşı kazanarak dünya egemenliğine ulaşacaklardır. İsa Mesih kendisine inanmayanların hepsini yok edecektir.

 

Bu anlamda, “Siyonist Hıristiyanlar” modeline bakarken, son dönemlerde "Siyonist Müslüman" modellerinin de gündeme geldiğine şahit olduk. Gülen cemaatine ait Aksiyon dergisinin Aralık 2003 tarihli sayısının kapağında, "İnsanlık O'nu bekliyor: Hz. İsa" haberine istinaden, Mesih inancı Kur’ân'da olmadığı halde, Said-i Nursi ve nurcular, "Müslüman İseviler" diye bir tanımı ileri sürerek, Mesih İsa’nın yeniden dünyaya gelerek ve İseviliği Müslümanlıkla birleştireceği yönünde akımlar sundular. Ayrıca Nurcu Fethullahçılar’ın ileri sürdükleri "Ilımlı İslam"  gibi tanımlar,  İslamiyet'in Protestanlaştırılmasına hizmet etmektedir.

 

Bugün Evanjelistler, ABD'nin ulusal ve uluslararası politikalarını etkileyecek güçtedirler ve geliştirdikleri Büyük Ortadoğu Projesi Evanjelistlerin yukarıda bahsedilmiş olan misyonlarıyla örtüşmektedir.

 

***

Rahip Brunson’a gelince; Evanjelik okuldan mezun olmuş,  Türk yargısında sözüm ona FETÖ ve yasadışı PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis istemiyle yargılanmış, uğruna  “sözde” stratejik ortağımız olan ABD ile Türkiye Cumhuriyeti arasında şiddetli siyasî ve ekonomik kriz yaşanmış ve hakkındaki bütün iddialara rağmen şahitlerin en son ifadelerinin neticesinde ülkesine geri gönderilmiştir.

Sözüm ona “Siyonist Hıristiyanlar” ve “Siyonist Müslümanlar” modellerinin gündemde olduğu böyle bir dönemde Rahip Brunson hakkındaki iddialar düşündürücüdür. Bağımsız yargıya karşı inancımız ve saygımız büyüktür.

Lâkin, konu beyin fırtınasına gelince akla şu deli sorular gelmektedir:

***

Rahip Brunson’un ülkesine iadesiyle,  Sayın ABD Başkanı Trump, Sayın Cumhurbaşkanımıza olumlu geri bildirimlerde bulunmuştur. Aradaki siyasi ve ekonomik krizin bugün için yumuşadığı bir gerçektir. Ancak, bundan sonraki siyasi gelişmeler üzerinde de bu olumlu yansımalar Türkiye Cumhuriyeti Devleti lehine devam edebilecek midir?

Kasım ayı başında gündeme gelecek olan “İran ambargosu”  ile ilgili gelişmeleri ve sonuçlarını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu olaydan sonra daha sorunsuz olarak atlatabilecek midir?

TL’deki ağır devalüasyonun önde gelen sebeplerinden birisi olarak dayandırılan bu rahip krizinin neticelenmesi TL’nin uzun vadede değer kazanmasına tesir edebilecek midir?

***

Gerek sözüm ona yasa-dışı PKK terör örgütü gerekse de FETÖ terör örgütü tehdidiyle senelerdir ciddi anlamda uğraş veren Devletimizi, iç ve dış güçlerden gelebilecek tehditleri öngörebilmek ve engellemek anlamında halen ağır bir sorumluluk beklemektedir.

Ulus devlet sınırlarımızın korunduğu, ekonomimizin yolunda gittiği, kendi kendine yeten bağımsız ve özgür Türkiye Cumhuriyetimizi korumak adına her şeyin en iyisinin olması temennisiyle…

Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat, 14.10.2018, Tarabya

 

 

 

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©