SEÇİMLERE AZ KALDI

M. Kerem Doksat      24 Mart 2015 Salı      3451

Sevgili Mekâncılar,

Senelerdir bir Paralel Örgüttür tutturtulalar.

Hâlbuki bu zatın Pennsylvania’da oturduğunu oturup, sürekli ağlayan bir Müslüman olduğunu bilmeyen mi var?

Oturuyor, durmadan dualar okuyor ve risale-i Nur’dan ayetler okuyup duruyor.


Pek çok televizyon kanalı var ve oradan sürekli olarak Hükumete kötü sözler söylüyor.

Paralel Örgüt mevcutsa bile bunu kimsenin çökertebildiği filan yok.

Meğer İzmir Bornova’dan ABD’ye postalanmış ve biz de onun ölümsüz odluğunun farkında değilmişiz meğer.

Bülent Arınç hep ağlar ya, bakın şimdi o da pek zor durumda.

Bakıyoruz medyaya, sürekli olarak sövmekte, lânetler yaratmakta,

En çok güldüğüm de 3. Köprü çünkü orası değer kazandıkça bizim evimizin fiyatı yükselmekte.

Bir Saray ki, ağır silahlarla korunacakmış ve oda sayısı 5000’den fazlaymış.

Melih Göçkek’le de aralarında bir geçimsizlik var belli ki, çok kötü durumdaymış kendisi. Arınç’la da yolları ayrılmış.

Bu zat AKP’nin Ankara Büyük Belediyesi Başkanı değil mi?

Neden şimdi hepsi birbirlerine düştü.

Acaba bu Hükumetin son demleri, son çırpınışları mı bu?

Herkes fişlenmiş ve maça bile gidenleri oturdukları yerden fişliyorlarmış.

Türkiye elden gitmekte, Tayip Erdoğan Hükumeti her şeye zam yapmakta.

Köprünün halatlarından b iri kopmuş, Japonlar bile ayağa kalkmış.

Faizler arttı, halk fakirleşti ama belki de sonları yaklaşmakta.

Üniversitelerde özerklik varmış, rektörler de demokratik yolla seçilirmiş, kimin umurunda?

Bakalım bundan sora Fethullah Gülen ve ekibi daha ne kadar sövecek ve Tıpkı Zeus gibi lanetler yağdıracak.

 

Bu işin sonu Anayasa Mehkemesi’nde mi yoksa Devlet Güvenlik’te mi bite, bilen yok.

Fazıl Say kıskaçta, herkes maçta.

Neden bu kadar öfke ve lanet okuma?

Tweet atmak bile yasaklanıyor gene…

İnsanlar neyle muhavere edip anlaşacak. Arada müsaade edeceklermiş.

Diyelim ki bir What’s up grubu kurdunuz, oraya da mı müdahale edecekler?

İnsanların haberleşme ve demokratik yollardan birbirini tanıma hürriyetine bu kadar ağır bir şekilde yüklenmenin anlamı ne?

Bütün medyada artık üçüncü sıradalar ama Sözcü’de, Melik Gökçek içi “havlıyor” diye yazmışlar.

Bu kişinin birçok kanalı var ve meğer yanılmışım, Müslümanmış.

Mademki iki taraf da Sünni Müslüman ve aynı mezhebin, aynı değer yargılarında buluşmaktalar, nedir aralarındaki bu rekabetin anlamı? Bülent Arınç da mı Paralelci?

Şeyini şeye ettiğimin şeyi kimin lafıydı?

“Bakara Makara” diye büyük günah işleyen Egemen Bağış değil miydi, şimdi hangi köşeleri dönmekte?

Acaba hangi yetki ve yetkeyle durduracaklar insanların ayakta kalma, öğrenim ve öğretim hürriyetini kullanmasını daha fazla engelleyebilirler.

Meselâ Beykent’te Rektör Bey’le görüşmeye gideceğim.

Kravatımı da takacağım.

Zaten pekiyi tanır bizi Emir Karahan Hoca

Şimdi Hıristiyanlığın simgesi sanılan kravatımı taktığım için sözleşmemi mi yenilemeyecek?

Bu arada maalesef Sevgili Raşit’e olanlar oldu ve hayatımda ilk defa “kınama” lâfını edecek kadar öfkeliyim çünkü demokrasi ayaklar altına alındı ve yerine gene bir yandaş oturtulacak belli ki!

Hangi devlet adamı Atatürk’ün yerini almak için uğraşır ve bu nasıl bir kindir, kan davasıdır anlamak zor.

Birini kapayın, öbürü açılıyor ve kanallar etrafa saçılıyor.

Bütün televizyonlar ellerinde, her taraf tekellerinde.

Buna dur diyecek TSK kaldı mı?

Beykent’in de TV kanalı var artık Digiturk’ü olanlara.

Demem o ki, bu kavga ya İstiklâl Mahkemesi’nde, ya da bir başka mercie taşınacak ama daha pek uzun süre de öylece sürecek!

"Tayyip Saray’da, Ahmet Çankaya’da" diye bir slogan var.

Dilerim ki dikkatli olalım ve çok fazla farkındalık sahibi olalım.

Bundan sonrası ya Adnan Menderes gibi olur, ya da Özal gibi ama pek de hayırlı gözükmemekte.

Dikkatli olun ve tetikçilerin kurbanı olmayın çünkü artık hepimizin hayatı tehlike altında.

“Alo” denince dahi dinlenip fişleniyorsunuz!

“One Minüt” marka oldu. İyi de, “Yahudi dölü” ne demekti?

İnsan kendi çıktığı ve destek aldığı lobiyi arkasına alır mı?

Yahudi ve Türk kültürleri çok yakındır ve hep onu der, söyler ve yazarım: “Bu iki Kadim Millet bir el ele verirse, dünyanın da, evrenin de tozunu attırırlar” diye.

Ne demek Havra’ya küfretmek, ya birleri de camiye kem söz sözlerse.

O takdirde kim kime ne diyecek ve neyin hesabını verecek.

Kenan Evren de hâlâ hayatta ve 12 Eylül’ün sorgulamasını yapmakta, tıpkı Şahinkaya gibi.

Yakuroviç de selfie yapınca mevta olmuş (Ukrayna’dan).

Emenike çok kızmış maçın sonunda.

Acaba "alo derken mi" bizi gözaltına alacaklar yoksa bir maça gidince mi?

İnsafları yok mu?

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

AĞRISIZ YAŞAMAK

Ağrı, vücut dokusuna zarar veren veya verebilme potansiyelindeki uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan, vücudun belli bir...

KÜRT SORUNU

25. 11. 2006'da memleketimizin önde gelen terör uzmanlarından Ercan Çitlioğlu'nun dâvetlisi olarak Bahçeşehir Üniversite...

KOSOVA'NIN BAĞIMSIZLIĞI VE PANDORA'NIN KUTUSU

Biraz önce Kosova'nın bağımsızlığı ilân edildi ve Pandora'nın Kutusu açıldı!Bir Türk ve Müslüman olarak sevinemiyorum. S...

SERDAR AKİNAN'IN PEK DE KATILMADIĞIM YAZISI'

Akşam Gazetesi'nin yazarlarından ve televizyoncu Serdar Akinan bu sefer altına imza atmayacağım, atamayacağım, bir öncek...

İZMİRDE İTİBARINI TAZELEYEN BİR MEKAN ALTINKAPI

İzmir Hilton Oteli'nde ve Altınkapı Restoran'da başımıza gelenleri yazmıştım. Biraz evvel Sayın Cüneyt Altınkapı aradı...

 
Web Tasarım Sapka.org   ©